BERAT GECESİ ÖNEMİ VE İBADETLERİ
Günahlardan arınma, temize çıkma, ilahi af ve rahmete nail olma anlamına gelen ve İslam alemi için büyük önem taşıyan ve Şaban ayı içerisinde bulunan Berat Kandili yaklaştı.
İslam alemi için en hayırlı gecelerden biri olan Berat gecesi, Hicri aylardan Şaban ayının on beşinci gecesidir.
Bu mübarek gecede Müslümanlar, günahlarının affı ve dualarının kabulü için ellerini semaya açacaklar.
BERAT KANDİLİ'NİN ÖNEMİ NEDİR?
Berat kelime olarak "borçtan kurtulma", "temize çıkıp aklanma", "ceza veya sorumluluktan kurtulma" gibi anlamlara gelir. Berat ve beraet, Arapçada beri olmak, aklanmak, temiz ve suçsuz çıkmak demektir.Bu geceye Berat gecesinin yanında "Leyle-i mübâreke" Leyle-i berâe" denir. "Leyle-i sâk" "Leyle-i rahme" de denir.
Peygamberimiz Hazreti Muhammed Berat Gecesinin fazilet ve önemini şöyle anlatmıştır:
"Bu yıl içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geçirilir.
Bu yıl içinde öleceklerin isimleri, bu gece özel deftere yazılır.
Bu gece herkesin rızkı tertip olunur.
Bu gece herkesin amelleri Allahü teâlâya arz olunur."
Bir başka hadiste ise bu gecenin önemi ile ilgili olarak; "Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünde (şaban ayının on dördüncü günü) oruç tutunuz. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ o andan fecir oluncaya kadar: 'Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. (Bir belâ ile) müptelâ olan yok mu, ona kurtuluş vereyim' buyurur." (Ibn Mâce) demiştir.
İNZAL GECESİ
Berat gecesi ayrıca Kuran-ı Kerim'in Levh-i Mahfuz'dan dünya semasına toptan indirildiği gecedir. Buna inzal denir.
BERAT GECESİ YAPILACAK İBADETLER
Peygamber Efendimiz SAV bu gece yapılacak ibadetlerle ilgili olarak "Şaban ayının yarısı on beşinci gecesi olunca, o geceyi ibadetle, gündüzünü oruçla geçiriniz. Çünkü Cenâb-ı Allah'ın rahmeti o gece güneşin batmasıyla dünya semasına tecelli eder ve şöyle nida eder: "Bağışlanmak, af dileyen yok mu? Onu affedeyim, günahlarını bağışlayayım. Rızık isteyen yok mu? Ona rızık vereyim. Şifa dileyen yok mu? Ona şifa vereyim. Bir derde müptela olan yok mu? Derdine deva vereyim". Bu hal güneş doğuncaya kadar devam eder." buyurmuştur..
YORUMLAR