DİL
1988
Nihat YILMAZ
“Biz ona iki göz, bir dil, iki dudak vermedik mi?”
Beled, 8-9.
“Dilini muhafaza et, lüzumsuz söz söyleme”
Hikmet Gonceleri, S:37, No:50, Ö. N. BİLMEN
Vücut denen nesne büyük bir alem Pek muhteşem dil konuşan mükellem Bazen defter olur bazen de kalem Rabbimin sanatı ey mükemmel dil
Görevin çok yönlü hayranım sana Kapını çalanlar durur divana Parolayı bilen geçer cihana İlahi müfettiş ve esrarlı dil
Görünüşte et parçası gibisin İnsan sırlarını nereden bilsin Dertle deva sende deyip eğilsin Kur’an ‘da tonunu bulan nurlu dil
Senin marifetin saymakla bitmez Yaptığın işlere vallah güç yetmez Hakka hizmetini Rabbim reddetmez Sayende sunulur dua Rabbe dil
Fatiha beş ile edersin asil Hücurat, on iki; farklıysan rezil Hakkın rızasından olmadan azil Ne olur müspet ol Hak, Hu de dost dil |
Gıybet, yalan, kem söz kolay işindir Varlığında sonuç kesin peşindir Mimikler, göz yaşı farklı eşindir Rabbani binayı yıkma tatlı dil
Bilirim biz gibi emir kulusun Kul iradesinde büyülü yolsun Hizmetiniz hep Haktan yana olsun Asıl hüviyetin Hakka kulluk dil
Sensiz okunur mu Kelam-ı Kadim İnsan, ruhaniler ederler hatim Yokluğunda vücut anadan yetim Rabbimin armağanı sırlısın dil
Nihat senden memnun sen memnun musun Ötede aleyhte bulunur musun Hafızlık hizmetin mübarek olsun Teşekkürler rıza diliyorum dil |
YORUMLAR