Ne büyük nimetsin ey güzel ayna
Hiç gelmezsin kimsenin oyununa
Karşına geçerler en ve boyuna
İbretle baksak ne olurdu ayna
Bakan kendisini görüyor sende
Pek çirkinlikler gizli sinelerde
Dışı da göstersen devasın derde
İçi de görsek ne olurdu ayna
Sana bakıp kendini pak sananlar
Dışına aldanıp yoldan kayanlar
Şeytanla nefsine köle olanlar
Hakka kul olsak ne olurdu ayna
Fiziğimiz gibi ruhu da görsek
Keşke içe de çekidüzen versek
Güzel olmaz mıydı murada ersek
Dalgın olmasak ne olurdu ayna
Yaşlandıkça sevmez oldum çehremi
Doğrucusun bilemezsin derdimi
Sergiliyorsun çirkinliklerimi
Güzeli görsem ne olurdu ayna
Yıllarca yar idik ateşli humma
Aldandım siyah saç fidan boyuma
Gafilce devam ettim oyunuma
Oyunu bozsam ne olurdu ayna
Beyaz saçlar, sarkan göz çevrelerim
Hoşça bakıp gençliğimi özlerim
Haklısındır şahsımadır sözlerim
Takılmasaydım ne olurdu ayna
Değişen sen değil doğrusu benim
Fiziğim eskidi sarardı tenim
Aslında bir hiçsin ben ise senim
Önce keşfetsem ne olurdu ayna
Seninle aldandım gafletle boşuna
Manamı keşfettim gelmem oyuna
Bırakıp git başkalarıyla oyna
Yanılan görse ne olurdu ayna
Hadiste görmüştüm iç alemimi
Hiç te aldatmıyor senden samimi
Ferahlandım sevdim şu fiziğimi
Gafil uyansa ne olurdu ayna
Allah simaya değil ruha bakar
Fiziğe aldanan çok canlar yakar
Nefsle, çevresini günaha sokar
Tövbe paklasa ne olurdu ayna
Gafil Nihat der artık dost değilsin
Dışa kul olan aynaya eğilsin
Ruhumun cananı Kur’an ‘ım gelsin
Kuran la sezsek ne olurdu ayna