Yarab! Cüssem küçük, hatam büyüktür.
Günahım yıllarca sırtımda yüktür.
Hiç faziletim yok, boynum büküktür.
Asiyi rahmetle arındır Yarab
Merhametin engin, Kur’an ‘a erdim
Affa eremezsem büyüktür derdim
Cürmümle perişan, kapına geldim
Ne olur kulum de, affeyle Yarab
Yüz on dört surede tanıdım seni
Rahmet membaısın bağışla beni
Cehenneme atıp yakma bu teni
Tek güvencem sensin lütfeyle Yarab.
Senden başkasına rabbim demedim
Düşe kalka geldim ümit kesmedim.
Senin rahmetine güven besledim.
Mağfiretle bakış ihsan et Yarab.
Uzun yıllar geçti gaflet içinde
Gönlümü nurlandır sana göçümde
Sen-resul var başka yer yok içimde
Perişan kulunu temizle Yarab
Heba oldu ömrüm hep boş geçiyor
Her an nice kullar sana göçüyor.
Bahtiyar şehadet nuru içiyor.
Bende içem lütfet fakire Yarab
Kusurum pek çoktur saymakla bitmez
Telafi edemem buna güç yetmez.
Rahmetin erişse bir şey fark etmez.
Tevbekarım, fakir kulunum Yarab.
Nihat çölde çektiği çilelerdi
Geniş rahmetine ermekti derdi.
Neler lütfettiysen o, onu verdi.
Ağlatma lütfunla hep güldür Yarab