NEVZAT LALELİ OLMAK ZOR Ömrünün elli yılını gençliği yetiştirmeye adamış. Milli Nizam Partisinin ve Milli Selamet Partisinin Gençlik Kolları Genel Başkanı olmuş. Milli Gençlik Vakfının tam on yedi sene Genel Başkanlığını yapmış. Erbakan Hoca’mız tarafından kendisine Milli Gençliğin Şeref Başkanı unvanı verilmiş. Hakkında daha birçok şey sayabiliriz. Zira kendini gençliğe ve davaya adamış bir ağabeyden bahsediyoruz. Bir ömür bu kadar bereketli nasıl geçirilir diye düşünmeden edemiyorum. Kendisi veriyor cevabı: “Benim yardımcılarım çok güçlüydü. İlk yardımcım Profesör Doktor Necmettin Erbakan. Böyle bir yardımcısı olan bir gençlik genel başkanı gençliği kavurmaz mı?” Doğru ya çıktığın yol kadar yoldaşların, yoldaşların kadar yolun önemi vardı. Yol, yoldaş ve lider… Milli Gençlik Vakfının kuruluş yıl dönümü münasebeti ile Milli Gençlik Vakfımızın Genel başkanlarından Nevzat Laleli Beyefendi ile bir röportaj gerçekleştirdik. Konumuz fetih ve gençlik üzerineydi. Tabi ki bol bol hatırat dinledik. Röportajımız Maaile dergimizin Mayıs 2022 sayısında yayınlandı. Röportajdan tek bir anekdot paylaşacağım sizinle. Zira röportajı yaptığımızdan beri zihnimde bu anı dolaşıyor. Beni meşgul ettiği gibi sizi de meşgul etsin istiyorum. Gelin hep beraber bu anı üzerine düşünelim. Belki bu düşünme eylemiyle kahraman aramaktan vazgeçer, kahramana yaraşır yoldaşlar, erler olabilmek için çalışırız. “Erbakan Hoca Balgat’taki eski genel merkez binasında Ankara il teşkilatını toplamaya karar vermiş. Bana dedi ki: ‘Nevzat Ankaralı gençleri de sen getir.’ Şimdi ben öyle kötü bir anda yakalandım ki. Ankara şube başkanımız yeni değişmiş. Yeni başkanımız Yusuf Yiğitalp isimli bir kardeşimiz. Yusuf’a hocamız akşama gençliği istiyor dedim. Yusuf daha yeni gelmiş, kim nerede, kim kendisine bağlı bilmiyor ki çocuk. Akşam oldu bir sürü gencimiz var ama irtibat kuramamış. Biz ikimiz yapayalnız kaldık. Genç yok, hoca da gençliği istiyor. Balgat’a gideceğiz hoca ne diyorsa kabul edeceğiz dedik. Vardık Balgat’a. Ankara il teşkilatı gelmiş. Hocam döndü bize, ‘Gençlik nerede Nevzat?’ dedi. Hocam biz ikimiz geldik dedim. ‘Defoluuun’ diye bir bağırdı bize. Biz alı al moru mor çıktık dışarı. Çıktık ama Ankara il teşkilatı, ‘Erbakan Hoca, Nevzat’ı bir kovdu. Bize yapsaydı biz bir daha geri dönmezdik. O biraz sonra döndü geldi’ demişler. Ben de dedim ki onlara bak yükü taşıyana yüklerler. Hoca benim bu yükü taşıyacağımı biliyordu. Beni böyle azarladı. Ancak sizde çalışmazsanız sizi de aynen bu şekilde azarlar haberiniz olsun. Onun için dikkat edin kendinize dedim.” Bu hatıratı dinlediğimden beri düşünüyorum. Hepimiz Erbakan Hoca gibi bir liderle çalışamamış olmaktan şikâyet ediyoruz. Hepimiz, ‘Ah bir Erbakan daha gelir mi ki?’ diye diz dövüyoruz. Ama hiçbirimiz, ‘Biz Nevzat olabildik mi?’ diye sormuyoruz. Biz Nevzat Laleli yerinde olsaydık dönüp dolaşıp geri gelebilir miydik? Erbakan gibi bir kahramana sahip olabilmek için belki de Nevzat Laleli gibi er olabilmek gerekiyor önce. Yeni fetihlerin olmamasından, yeni fetihleri yapacak kahramanlarımız olmamasından şikâyetçiyiz. Çünkü fetihlerin gerçekleşebilmesi için en önemli unsurun lider olduğunu sanıyoruz. Hâlbuki bir fetih için komutan kadar er, ordu kadar ordunun arkasında da güçlü bir halk gerekir. Ayetle de sabittir nasılsak öyle yönetiliriz. Erdemli bir halkın erdemli bir ordusu, erdemli bir ordunun erdemli bir komutanı olur. Fakat biz halk olarak kendimize çeki düzen vermeden, erdemli bir komutan bekliyoruz. Çünkü bize hep kahramanın öneminden bahsettiler. Herkes bir kahraman bekledi. O kahraman gelmeden yola çıkılamayacağını sandık hepimiz. O kahraman gelmeden yeni fetihleri gerçekleştiremeyeceğimizi sandık. Hâlbuki kahramanlar, kendilerine yaraşır bir ordu ve erdemli bir halk ile yola çıkarlar. Biz o yoldaşlardan olmak için ne kadar çaba harcadık ki ömrümüz bir kahraman aramakla geçiyor? Şimdi biraz düşünelim. Her ufak sorunda ah vah eden, umudu kırılan, pes eden, tembel bir topluluğa Erbakanlar gelir mi? Erbakan’ı aramak kolay olanı da Nevzat olmak zor. Sümeyye Atabay Milli Gazete – 24.5.2022
YORUMLAR