Aradan geçen 100 sene zarfında ülke insanımızın hayatı tamamen, Batılılara benzeme üzerine kurulmuş ve işte bu günkü aile faciaları da çokça yaşanır olmuştur. Batı kendini sosyal felaketlerden kurtaramazken, bizim onları bu sahada taklit etmemiz, gerçekten akıl tutulmasıdır.
<> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <> <><> <> <> <> <>
Bu lisede 90 kız öğrenci hamile ya da anne
ABD’nin Tennessee eyaletine bağlı Memphis kentindeki bir lisede, 90 kız öğrencinin hamile ya da doğum yapmış olduğunun ortaya çıkması Amerikan kamuoyunda şok etkisi yarattı.
Frayser Lisesi’nde, eğitim gören, yaşları 13 ile 17 arasında değişen kız öğrencilerden yüzde 26’sının hamile olduğu ya da bu eğitim yılı içinde doğum yapmış oldukları belirtildi. Amerikan televizyonlarında geniş yer bulan haberlere göre, çocuk yasta anne olan öğrencilerin en yoğun olduğu okullardan biri olan Frayser Lisesi’nde, 508’i kız, toplam 978 öğrenci eğitim görüyor.
Her dört kız öğrenciden birinin hamile ya da anne olduğu lisedeki hamilelik oranı, Memphis kentinin yüzde 15-20 arasında bulunan, küçük yaşta hamile kalan kız çocukları oranını da geçiyor.
Reşit olmayan yaşta hamilelik, dünyada en çok ABD’de yaşanıyor. Hastalık Önleme ve Denetleme Merkezi’nin verilerine göre, ABD’de her üç genç kızdan biri, 20 yaşına varmadan hamile kalıyor.
Ülkede, bir yılda yaşları 13 ile 19 arasında değişen 750 bin genç kız hamile kalıyor. Bu hamileliklerden yüzde 80’inin istenmeyen, yüzde 81’inin de evlilik dışı ilişkilerden kaynaklanan hamilelikler olduğu belirtiliyor.
Karşılıklı sevgi ve saygı… Bir de bebek… En güzel mutluluk…
Bir başka Batı ve aile raporunda, şunlar yazılıdır.
“Batı da aile” diye bir şey kalmadı. Büyük bir yozlaşma, büyük bir dram yaşanıyor. Toplum tamamen çürümüş vaziyette. Büyük bir cinnet yaşanıyor. Bir kaç nesil sonra Batı’da toplum diye bir şey kalmayacak. Nüfus hızla yaşlanıyor. Açığı kapatmak için –faşist alt yapılarına rağmen- göçmen nüfusa göz yummak zorundalar.
Doğum oranını artırmak için her türlü teşviki uyguluyorlar. Bir sürü paralar harcıyorlar ancak istedikleri neticeleri alamıyorlar. Üstelik doğan çocukların en az 3’te biri evlilik dışı doğumla dünyaya geliyor. Hatta bazı ülkelerde bu oran % 50 den fazla.
Bu korkunç rakamların üzerine boşanma oranlarını da eklerseniz, Batı’nın geleceğinin, babası bilinmeyen, aile ortamı yaşayamayan çocuklar olduğu gerçeği ile karşılaşırsınız. Babasız ve ailesiz bu çocuklar, kreşlerde büyüyor.
Aile diye bir şey kalmamış. Kadın "Annelik" vasfını kaybetmiş. Hayvan gibi yaşamak artık gündelik hayat haline gelmiş. Erkekler erkeklerle, kadınlar kadınlarla yetinir olmuş. Bir zamanlar Amerikan yerlilerini katletmek için "Lûtîlik" iftirasınının arkasına saklanan Avrupa'da bugün hemcins evliliklerini yasallaştıran ülkeler var. Bu tür evlilik yapan insanlardan Bakan düzeyine gelenler var.
"Batı toplumu" çatır çatır çöküyor. Büyük bir cinnet yaşıyor.
"Avrupa Parlamentosu için hazırlanan 'Avrupa'da Ailenin Evrimi 2008' başlıklık raporda, Avrupa'da günümüzde birçok insanın tek başına yaşadığı ve yaşlı nüfusun her geçen gün arttığı kaydedildi.
Yapılan araştırmalarda, AB üyesi ülkelerdeki her 5 hamilelikten 1'inin kürtajla sonuçlandığı vurgulanırken, 1980 ve 2006 yılları arasında evlilik oranının da yüzde 24 azaldığı, her 3 haneden ikisinin çocuğunun olmadığı ve yaklaşık hane sayısının yüzde 28'inde tek kişinin yaşadığı kaydedildi."
Bu rapor 4-5 yıl öncesinin verilerini yansıtıyor. Her yıl çöküş bir çığ gibi büyüyerek devam ediyor.
"Avrupa Birliği istatistik kurumu Eurostat tarafından açıklanan son verilere göre üye ülkelerde boşanmalar yüzde 70'lere kadar tırmandı.
İngiliz Ulusal İstatistik Bürosu'nun yaptığı araştırmaya göre ülkede 1 milyon çift aynı evde yaşamıyor. Araştırmada, aile yaşamı açısından yeni bir olgunun oluştuğu ve resmi deyişle "ayrı evlerde beraberlik" olarak sınıflandırıldığı belirtiliyor.
YORUMLAR