Teravih namazını Hz. Ömer yirmi rekat olarak kıldırmış ama Peygamber Efendimiz’in onu sekiz rekat olarak eda ettiği veya kıldırdığı rivayeti daha baskındır. Bazı mezhep alimleri Peygamberimizin Teravihi sekiz rekattan fazla kıldırmadığı rivayeti dikkate alınırsa Teravih namazını sekiz rekat olarak eda etmekle görevimizi yapmış oluruz. Görev dedimse farz veya vacibi kasdetmiyorum; sünnet olarak kılınmasına işaret ediyorum.
Peygamberimizin teravihi sekiz rekat olarak ede etmesi ümmeti için bir kolaylık olmasını dilemesi dolayısı5yladır.
Hatta sevgili peygamberimiz birkaç akşam mescide çıkıp bu namazı kalmamıştır ki farz olmasın. Dolayısıyla teravihi 20 rekat olarak kılma zorunlu olmadığı gibi camide kılınması da zorunlu değildir; evde kılınabilir.
Ben şahsen teravihin 8 rekat olarak kılınmasının daha uygun olacağı ve böylece cemaatin artırılacağı kanaatindeyim.
Ben emekli olduğum ilk yıllarda Kalkın köyünde teravih namazı kıldırmam istendi. Ben ise ancak sekiz rekat olarak kıldırmak şartıyla olur demiştim. Sonra bir namaz öncesi vaazım esnasında Rahmetli Muhtar Latif Topuz ile yine rahmetli Mustafa Küçük bana: Eğer sen yirmi rekat olarak kıldıracağını ilan etmesiydin biz gelemeyecektik” demişlerdi.
Demek oluyor ki Teravih namazı sekiz rekat olarak eda edilirse cemaat artar. Dolayısıyla da daha çok ve kalabalık bir cemaate vaaz etme imkanı doğar.
Şimdi soruyorum: Cemaatin az olup sünnet olan teravihi kılması mı, yoksa çok olup vaaz dinlemesi mi önemlidir?
Teravihi kılmak sünnet vaaz yapmak ve dinlemek ise farz olduğuna göre verilecek cevap “Teravihin kısa olup vaaz ile süslenmesidir” şeklinde olacaktır.
Evet Diyanet işleri Başkanlığına buradan sesleniyorum: Cemaatlerin artmasını ve gerekli bilgilerle donatılması için İmam Hatiplerimizin Teravihi yirmi ile sekiz rekat kıldırmaları arasında serbest bıraksın.
Bilgili bir cemaate sahip olmak ve bu yönde cemaati artırmak için bu yolun izlenmesi gerektiğini ilan ediyorum. M. Hamdi GÜNER/Emekli Müftü
YORUMLAR