Reklam
TEBBET SURESİNMANA VE MESAJLARI
M. Hamdi Güner

M. Hamdi Güner

Sohbet

TEBBET SURESİNMANA VE MESAJLARI

10 Eylül 2024 - 17:36

Ebu Leheb’in iki eli ve kendisi helak olacaktır; malı ve kazancı onu kurtaramayacaktır; kızgın ateşe girecektir; boynunda hurma lifinden ip olan karış da odun yüklü olduğu halde (alevli ateşe girecektir;)

Tefsirlerde metine uygun olarak dılı geçmiş zaman kullanılmış ise de o mana bugün Kur’an’ı okuyanlar için uygun olsa bile surenin indiği henüz Ebuleheb ve oğlu ve eşinin helak olmadığı günlerde mana “Ebuleheb’in iki eli ve kendisi helak olacaktır…..) şeklinde anlaşılmış olmalıdır. Yoksa müşrikler hemen itiraz eder “Muhammed’in Allah’ı Ebuleheb helak oldu.…” diyor ama işte helah olmamıştır; ticarete devam ediyor” derlerdi. Ayetlerde mazı sığasının (dılı geçmiş zamanın) kullanılması helak olayının ileride kesin olacağını ifade etmek içindir. Kur’an tercümesi okuyan vatandaşlarımızın bu hususu dikkate almalarını önemle tavsiye ediyorum. Geleceğe ait kesinlik ifade etsin diye birçok yerde muzari (gelecek zaman) yerine mazı kullanıldığı bilinmelidir. Bazı tefsirlerde “tebbet” kelimesi “helak olsun” manasında tercüme edilmiş ki asla doğru değildir. Zira Allah beddua etmez.

Şimdi surenin daha iyi anlaşılması için iniş veya geliş sebebini görelim: Peygamberimiz (sas) “en yakın akrabanı korkut (uyar)” anlamındaki ilahi emri alınca Kubeys dağının safa tepesine çıkarak: “Ey Abdimenaf oğulları! Ey Fehir oğulları! Ey Haşim oğulları..” nidalarıyla yakınlarını yanına çağırdı ve onlara : “Bu dağın arkasında atlı bölükler var desem inanır mısınız? Sordu. Onlar da inanırız; çürkü senin yalanına hiç şahit olmadık” diye cevap verdiler. Bunun üzerine Peygamberimiz: “Öyleyse ben sizi şiddetli bir azabın önünden korkutucu (uyarıcı) olarak görevlendirildim” dedi. Orada bulunan Ebuleheb künyesindeki amcası “Bizi bunun için mi buraya topladın? Tebben lek (sana helak)” diye karşılık verdi. Hatta bazı rivayetlere göre ellerine taş alarak atmaya teşebbüs etti ama engellendi.

İşte Tebbet suresinin bu iniş sebebi dikkate alındığında Canabu Hakkın hem Peygamberini teselli etmek ve hem de Mekkelileri uyarmak için Ebuleheb’in helak olacağını, malı ve kazancının onu kurtaramayacağını, alevli ateşe gireceğini, Peygamberimizi arkasından çekiştiren ve ona eziyet vermek için yoluna dikenli odunları getirip atan eşi Ümmücemil’in de boynunda hurma lifinden ip ve sırtındaki odunlarla yüklü olduğu halde aynı ateşe gireceğini bildirmiş oldu açıkça anlşılır.

Gerçekten Allah’ın bu buyrukları veya vaad ettikleri tamamen gerçekleşmiştir. Ebuleheb tebbet suresinin inişinden sonra: “Eğer kardeşimin oğlunun dediği hak ise ben malımı ve oğlumu feda edip kendimi azaptan kurtarırım” demiş. Fakat müslüman olmayan oğlu Uteybe babasıyla birlikte Şam’a gitmek üzere yola çıkarken Peygamberimizin karşısına çıkarak: “Yıldızın battığı zamana ve Cebrail’in de sana yaklaştığına inanmıyorum” diyerek miraç hadisesini kabul etmediğini açıklayarak Peygamberimizin önüne tükürüp gitmiş. Peygamberimiz de “Allahım! Ona köpeklerden birini musallat eyle” diye beddua etmiş ve Uteybe Şam yolculuğunda beraberce uyumakta olduğu biçok yolcu arasında bir arslan tarafından koklonmak suretiyle seçilerek parçalanmıştır. Böylece Ubuleheb oğlunu feda ederek azaptan kurtulma ümidini de yitirmiştir.

Daha sonra Ebuleheb ADESE denilen ve TAUN gibi sirayet edici bir sivilce hastalığına yakalanmıştır. Hastalığın kendilerine de geçeceği endişesiyle yakınları da gereği kadar ilgilenmemiş, hatta ölüsü üç gün öldüğü yerde kalmıştır. Çok kötü kokması nedeniyle ancak birkaç Sudan’lı zenciye ücret vererek bir çukura gömülmesi sağlanmıştır. Karısı Ümmücemil ise yine peygamberimizin yoluna dağıtmak üzere topladığı dikenli odunları getirirken dinlenmek üzere yükünü bir taşın üzerine oturtmuş, fakat Cebrail arkasından yükünü çekip arkaya düşen yükün ipi boynunu sıkmak suretiyle ibretli bir şekilde ölmüştür.

Sureden alınacak mesaj çok önemlidir. Surenin manasına uygur olarak meydana gelen tarihi olaylara baktığımızda Allah’ın yegane dini olan İslam’ı tebliğ etmeye çalışan Peygamberimize eziyet eden Ebuleheb, oğlu ve karısının akıbeti çok feci olmuştur. İslam dene Peygamberimizin tebliğiyle zamnanın insanlarına öğretilmiş ise de günümüz insanlarına öğretilmesi için alemlere, hatta bilgili Müslümanlara ihtiyaç vardır. İşte bu ihtiyacın bilincinde olanlar kendi güçleri nisbetinde İslam’ı tebliğ edeceklerdir. Bu tebliğ veya öğretimi örgün olarak yapanları da yaygın olarak yapanları da kasıtlı olarak engelleyenlerin, hatta dinimiz ne kadar benimsenirse ülkemiz ve milletimiz de o kadar huzurlu olur düşüncesiyle mal ve boş zamanlarını feda edenlere eziyet edenlerin akıbetlerinin de fecaatle sonuçlanacağı bu surenin başlıca mesajıdır. Fazla uzaklara gitmeden yakın tarih incelenecek olursa buna birçok misal bulunabilir.

İslam’ın mesajlarını doğru bir şekilde anlatanlara veya diğel İslami hizmetleri düzgün olarak yürütenlere engel olmaya çalışanlara karşı tebbet suresi okunursa engelciler Ebulehep ve Ümmücemil’in akibetine benzer belalara çarpılabilirler.

M. Hamdi GÜNER/Emekli Müftü

Bu yazı 469 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar