(Ve ruviye an Resülillahi sallellahü aleyhi ve sellem (s.a.s) Kale: Nevviru kulubeküm bi libasis’Sufi feinnehü mezelletün fiddünya ve nurun fil’ahireti ve iyyaküm en tüfsidü dineküm bi hamdinnasi ve senaihim. (meali: “Yün giyerek kalplerinizi nurlandırınız; çünkü o dünyada alçak gönüllülük, ahirette ise nurdur. Sizi insanları överek dininizi bozmanızdan sakındırırım.
Ve an Enes (r.a.): Kane Resülüllahi (s.a.s.) yücibu da’vetelabdi ve yerkebülhimar ve yelbisüssufe “ Enes’ten rivayet edildiğine göre Resülüllah kölenin davetine icabet eder, eşeğe biner ve yünlü geyerdi.((Risale-i Nuriye 6) Akşemseddin bu hadis-i şerifi naklederek lüksten sakınmamızı istiyor.
Ve reva el’hasen an ebi Hüreyrete (r.A.) “Enne Resülellahi (s.a.s.) kale: ilbesü-s’sufe ve şemmirü ve külü fi ensafilbutun tedhulülcennete fi melekütissemai- ilbesü-s’sufe ve külü fi ensafi butuniküm fe innehü cüz’ün minennübüveti (Risaletün’Nur 7). Mealen: Hasan (r.a.) Ebu Hüreyre’den rivayet etti ki: yün giyiniz ve (paçalarınızı) sıvayınız, karınlarınızın yarısına kadar yiyiniz, göklerin melekütünda cennete girersiniz”. Bu hadis-i şerifi dile getirmekle de az yemenin gerektiğine dikkat çekmiş oluyor.
Zakirullahi fil’ğafilin kelmücahidin fisebilillahi (Risale-i Nuriye 17); “Gafillerin arasında Allahı zikredenler Allah yolunda cihad edenler gibidir” mealindeki bu hadis-i şerifi naklederek gaflet içinde olan (düşman olmayan) kimseler arasında zaman zaman tehlil (Lailahe illellah) veya Allah demenin irşad olabileceğine işaret etmiştir.
Risale-i Nuriye’nin 29. Sayfasında.
Emma ta’nuhum ala kavli-l’fukahai: “ İnne nebiyyen Muhammeden (s.a.s) rea Rebbehü leyletelmi’raci biayni re’sihi la bikalbihi fakat” fe ğayru varidin lienne elmezhebel’muhtarerraciha hüvelmezhebü kema karrerehü fi usuliddin yalemü men taleaha ve kema sarrehe (ev surriha) fittefsirilvazıhı fi kavlihi teala ‘makezebe’lfuadü ma rea. Kezebe hafifun (muhaffefün) kema yukalü kaderna muhaffefen bimana kedderna müşeddeden. Ey makezebe marea bi ayni re’sihi ev lem yühimilkalbü elayne ğayrelhakikati bel sadeka ru’yetehü ve kale Allhahü teala ‘ve macealnarru’yetelleti ereynake illa fitneten linnasi. Ve kavlühü “fitnetennasi” yüeyyidü enneha ru’ya aynin, iz leyse filhükmi fitneten ve layükezzibü bihi ehadün felhataü fi ekvalihim” Meali: Muhammed peygamber Miraç gecesi Rabbini baş gözüyle gördü, yalnız kalbiyle değil.”varid değildir. Çünkü racih ve muhtar mezhep usuliddinde takrir edildiği gibi onu mütalea eden bilir. Ve yine Tefsir-i Vazıh’da Allah’ın sözü “kalp gördüğünü yalanlamadı” ifadesinde kezebe şeddesizdir ama şeddeli manasındadır. Yani gözüyle gördüğünü yalanlamadı veya kalbi gerçeğinin dışı olarak düşündürmedi aksine gördüğünü tasdik eyledi. Allahü teala biz sana gösterdiğimizi ancak insanları imtihan etmek için gösterdik” diyor. “Fitneten linnasi” ifadesi o görüşün göz ile görüş olduğunu perçinliyor. Çünkü hükümde fitne yoktur. Bunu kimse yalanlamadı, hata sözlerindedir. Yani Akşemseddin Peygamberimizin Miraç gecesi Rabbini baş gözüyle gördüğünü kesin olarak ifade ediyor.
Hacı Bayram Veli’nin “öldüğüm zaman beni Akşemseddin yıkasın” diye vasiyet etmesi de manidardır. Demek ki o da Türk olarak Araplara değer vermekteydi.
AKŞEMSEDDİN’İN MANEVİ MERTEBESİ
Sultan Muhammed (Fatih’in adı Mehmed değil Muhammed idi amma…) Akşemseddin’e bir miktar flori gönderdi. Şeyh oğullarını toplayıp “bu altınları size hibe eyledim” dedi. Oğlu Emrullah babasının kerametini anlamak için bir miktarını dizinin altına gizledi. Akşemseddin ise “Ya Emrullah kütürüm olduğun zamanda gerekir mi dersin? Diye sordu. Akibet Emrullah kütürüm olmuş ve o haliyle vefat etmiş. Göynük’ün 12. Müftüsü Muhammed Hamdi GÜNER
YORUMLAR