Reklam
Reklam
Sana ihtiyacım yok artık!
İlhami Atasever

İlhami Atasever

Halkın Kürsüsü

Sana ihtiyacım yok artık!

16 Ağustos 2021 - 11:06

“Büyük İskender, kusurları konusunda onu uyarmayan bir vezirine; ‘Sana artık ihtiyacım yok.’ dedi. Vezir: ‘Neden hükümdarım?’ diye sorduğunda; İskender: ‘Çünkü ben bir beşerim. Sen bu süre zarfında benim tek bir hatama bile rastlamadıysan cahilsin, örtbas ettiysen o zaman da hainsin demektir!’”

***

Büyük İskender!

“*Makedonyalı III. Aleksandros ya da yaygın adıyla Büyük İskender, antik Yunan Makedonya krallığının kralı milattan önce 356'da Pella'da doğdu, 20 yaşında babası II. Filip’in yerine tahta geçti. M.Ö. Haziran 323 yılında Babil’de 33 yaşında öldü.

***

*Diyojen, Sinop’ta doğmuş, çocukluğu Sivas’ta geçmiş, Kinik felsefesinin öncüsü ünlü filozoftur. MÖ 412-323 yılları arasında yaşamış, Korint’te (Yunanistan) ölmüştür.”

***

Diyojen’in zengin, kibirli bir kişi ile karşılaşma hikâyesi!

“Diyojen: ‘Bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: Ben bir serseriye yol vermem, der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir: Ben veririm!’”

***

“Büyük İskender ile Diyojen’in karşılaşma hikâyesi!

Yunanistan’ın Korint şehrinde Diyojen‘in başından geçen önemli olaylardan biri de Büyük İskender ile karşılaşması olmuştur. Bir gün Büyük İskender şehirde turlamaya çıkar. Alimler, tüccarlar ve halk Büyük İskender’in önünde eğilip ona yalakalık yapmasına rağmen Diyojen asla böyle bir şey yapmamıştır. Bir gün Büyük İskender şehri gezerken fıçı içinde yaşayan bir adama rastlar. Adam güneşin altında mayışmış bir şekilde yatmaktadır. Bu kişi tüm serveti bir parça çul-çaput ile günlük olarak kullandığı malzemelerini koyduğu torbası olan Diyojen’dir. Büyük İskender’i karşısında görmesine rağmen istifini bozmadan güneşlenmeye devam eder. İnsanlar, İskender geliyor diye kırılıp geçerken o yerinden kımıldamaz. Hatta insanlar; ‘Sen ne yapıyorsun, gelenin kim olduğunu bilmiyor musun?’ diye onu tartaklarlar.

İskender karmaşayı görür ve: ‘Durun, dokunmayın!’ der. Kendisine doğru gelen kalabalığa, yattığı yerden biraz doğrulup bakarken, İskender öne çıkar ve Diyojen’in yanına gelerek: ‘Görmüyor musun? İnsanlar yerlere yatıp kalkıyorlar. Sen yoksa beni tanımıyor musun?’ der.

Diyojen: ‘Tanıyorum. İyi tanıyorum ve sizi de iyi biliyorum.’ diye cevap verir. Büyük İskender: ‘O halde söyle! Kimim ben?’ der. Diyojen: ‘Sen benim esirimin esirisin.’ der. İskender bu sözden sonra sarsılır. Yerinde duramaz ve atından iner. ‘Ne demek bu!?’ der.

Diyojen: ‘Sen, toprak için, mal için insan öldürüyorsun. Halbuki bunlar benim değer vermediğim şeyler, benim esirim. Hiçbir dünya malında gözüm yok. Nefsimin istediği hiçbir şeyi yapmıyorum. Oysa sen, nefsine esir olmuşsun. Gözün güç, altın, para ve toprakta. Dünya benim esirim, kölem. Sen de benim köleme köle olmuşsun. Kim kime ayağa kalkacak?’ İskender bu sözleri kabullenir. Diyojen’in büyük bir filozof olduğunu anlar ve ona: ‘Dile benden ne dilersen!’ der.

Diyojen, kafasını kaldırarak hiçbir heyecan göstermeden suratına baktı İskender’in. ‘Evet’ dedi Diyojen, İşaret parmağıyla güneşi göstererek, ‘Güneşimi kapatıyorsun, gölge etme, başka ihsan istemem.’

Bu hikayenin bir başka anlatımında ise Büyük İskender, Diyojen'e ‘Bu çöplükte ne arıyorsun?’ diye sorar. Aldığı cevap ise şöyledir: ‘Babanın kemiklerini arıyorum ama onları bir kölenin kemiklerinden ayıramıyorum.’ İki hikayede de Diyojen oldukça cesurdur.

Bu tarihi ayar sonrası dünyanın en güçlü adamının oğlu olan Büyük İskender, yanındaki adamlarına dönerek bütün insanlığa şu tarihi ayarı verdi; ‘Eğer İskender olmasaydım, Diyojen olmak isterdim!’

Diyojen ise diyaloğu şöyle tamamlar: ‘Diyojen olmasaydım da Diyojen olmak isterdim!’" Alıntıdır.

***

Bu sözler karşısında ne denilebilir ki? Resmi özel farketmez bugün kurumlarda idarede görev yapanlardan hangisi, başında bulunan idarecinin yaptığı bir yanlışı gördüğünde onu uyarabilir? Uyarılmayan hangi üst makam, emrinde görev yapan idareciyi görevinden alır. Her ikisini de yapabilen idarecilere helal olsun!

Lütfen kendimize gelelim! Geldik gidiyoruz işte. Neticede ölüm var ölüm! Hoşça kalın.

Bu yazı 2709 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar