07.08.2017 tarihinde Düzce Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürü Sayın Adnan Kırca ile bir röportaj yapmıştım. Öğretmenevi Müdürlüğü ile ilgili kısmen de olsa bazı bilgilere sahibim. Kendileri, 01.07.2016 tarihinde Öğretmenevinin 13. Müdürü olarak göreve başlamıştı. Aynı yerdeki görev süresi dolan, 30.06.2021 tarihinde görevinden ayrılacak olan Adnan Kırca Özel Eğitim Uzmanıdır. Adnan Müdürümüz Milli Eğitim Bakanlığında Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğünde, Özel Eğitim Kurum ve Okullarında öğretmen ve idareci olarak görev yapmıştı. Adnan Kırca Müdürümüz yeni dönemde, kurucu müdür olarak daha önce görev yaptığı “Düzce Özel Eğitim Anaokuluna” tekrar müdür olarak atandı. Adnan Kırca’dan boşalan Düzce Öğretmenevi müdürlüğüne ise kendilerini önceki yıllardan tanıdığım Sayın Caner Bağ Müdürümüz atandı.
Geçtiğimiz Cuma günü (25.06.2021) akşamı Adnan Kırca Müdürümüz için öğretmenevi çalışanları bir veda programı hazırlamışlar, sağ olsunlar kurum dışarıdan ben de dahil birkaç kişiyi daha davet etmişlerdi. Veda programında yapılan konuşmalardan sonra gerek çalışanlar gerekse müdür Adnan Kırca’nın doğal olarak hüzünlü olduğu görüldü. Görevden ayrılacak olan Adnan Kırca Müdürümüze ayaküstü; “Düzce Öğretmenevinin dünü ve bugünü ile ilgili ne söylemek istersiniz, nasıl bir öğretmenevi teslim ediyorsunuz?” şeklinde bir soru sordum.
Adnan Kırca kısaca: “Göreve geldiğimde bahçe duvarının üstü gri sac levhalarla kapatılmış, yoldan bakıldığında içerisi görünmeyen ve içeride de gri renkte, önünde Türk bayrağı asılı olduğu için resmi bina olduğu anlaşılan bir binaya gelmiştim. Bahçesinde, hurda sac levhalardan yapılmış araç garajını andıran bir sundurmanın altında birkaç kırık sandalye ve masadan başka bir şey yoktu. Kurum içerisinde öğle saatlerinde yemek yenen, eskiden içki içilen, restoran olarak kullanılan, duvarları ahşap lambri olan bir salon vardı. Izgara ve sigara dumanından rengi kararmış ve iç karartıcı bu salon haricinde 14 odadan 4 odası tuvalet ve banyolarının bakımsızlığı nedeniyle kapalı olan bir konaklama alanı vardı. Kurum girişindeki tuvaletleri bakımsızlıktan ve rögar çukurlarının yetersizliğinden lağım kokusunu dışarı vermekteydi. Kurumun arka tarafında ise 2 adet konteynır içerisinde haşaratın kol gezdiği depolar ve bulaşık alanları vardı. Durum hiç iç açıcı değildi ve öğretmenlere yakışan bir öğretmenevi değildi!
Bismillah dedik kolları sıvadık derhal onarıma başladık. Salon ve yemek üretim alanlarının tamamı ahşap malzemeden kurtarıldı, zeminler seramik, duvarlar alçıpan üzerine duvar kağıdı kaplanarak yeni bir ışıklandırma düzeni ile her tür organizasyona ev sahipliği yapabilecek güzellikte ve hijyen kurallarına uygun hale getirildi. Binanın alt kısmından su çıkmaktaydı. Binanın, bodrum kat zemini komple söküldü, temiz ve pis su giderleri yenilendi, tüm ulusal kalite belgelerini almaya hak kazanmış, 10.000 kapasite yemek üretimi yapabilecek bir üretim alanına dönüştürüldü.
Binanın arka kısmındaki pis ve çirkin görüntü komple temizlenerek bina ile bitişik bir yapı alanı oluşturuldu. Bu alanda aynı anda 10.000 tabildot yıkanabilen ve sanayi tipi endüstriyel makinelerle donatılmış bir alanın yanında kuru ve yaş gıda depolama alanları, soğuk hava ve malzeme depoları oluşturuldu.
Kurum binasının otel odalarının tamamı bakım ve onarımdan geçirildi. Otel odalarının mobilya ve yatakları en modern otellerdeki düzen baz alınarak komple yenilendi ve tüm odalar hizmete açıldı. Özellikle emekli öğretmenlerimizin tercih ettiği lokal bölümü havalandırması ve ışıklandırması zayıf, tuvalet kokusundan geçilmeyen köhne bir yapıydı. İçerisine modern bir tarzda bay ve bayan tuvaletleri yapıldı. Çatısı izomobil ile yalıtım yapılarak asma tavan yapıldı. İçeriye temiz ve hijyen bir çay ocağı, bar tipi oturma alanları, okuma ve dinlenme alanları yanında, rahat ve komple yenilenmiş oturma gurupları alındı. Şu an bu mekan için Düzce’de oturup, oyun oynanıp dinlenilebilecek en temiz ve rahat bir mekan diyebiliriz.
Kurum bahçesine alt katında 180 kişi, üst kat VİP salonunda 40 kişi kapasiteli modern ve ferah, içerisinde bir alakart restoran ve kafe barındıran şık ve nezih bir mekan oluşturuldu. Burada piyasanın en az %40 altında fiyatlarla ve birinci kalite yemek hizmeti verildi. Haftada bir akşam ailelerin rahatlıkla geleceği müzikli programlar yapıldı. Öğretmenevinin tarihinde hiç olmayan iftar programlarına ev sahipliği yaptık. Hemen hemen her Ramazan akşamında en az 250 kişi olmak üzere 500 kişiye kadar iftar programları yaptık. Sosyal yardımlaşma vakfından, muhtarlıktan ve sosyal yardım işlerinden sorumlu kişilerden edindiğimiz bilgiler çerçevesinde, mahallemizde ikamet eden yaklaşık 16 yerli ve yabancı uyruklu fakir ailelere ücretsiz yemek hizmeti sunduk.
Çevre illerde ve kendi ilimizde meydana gelen tabii afetlerde tüm yetkili kuruluşlarla birlikte olay yerinde bulunup en azından bir tabak çorba ile de olsa yerimizi aldık. İlimizin tanıtımında önemli bir yer işgal eden ‘Kabak Festivalinde’ açtığımız standımız ulusal basının en çok ziyaret ettiği stand oldu. Engelliler için düzenlenen festivallerde özel eğitim okullarımızın ihtiyaç duyduğu her tür malzemeyi gücümüz yettiğince ücretsiz olarak verdik. Taşımalı Eğitim kapsamında yemek hizmetini üstlendiğimiz okullardaki idarelerin bizlere bildirdiği, maddi gücü olmayan öğrencilerimize ücretsiz yemek hizmeti verdik.
Özetle; Biz kamuda çalışan bir devlet memuru olarak kamunun malını atıl kalmaktan kurtarıp, 56 kişinin evine ekmek götürdüğü bir işletmeye çevirdik. Bize bir emanet teslim edilmişti, emanete sahip çıktık, baktık, büyüttük, çoğalttık ve kamunun malını görevimizin gereği kamunun hizmetine sunduk. Durağan halde teslim aldığımız öğretmenevini canlı hale getirdik. Emaneti sahibine ulaştırmaya gayret ettik. Yeni bir öğretmenevi binasının yapımı için çok uğraştık, gayret ettik, en yakın şahidi de sizlersiniz. Nasip değilmiş olmadı. Sağlık olsun. İnşallah bundan sonra olur. Kısaca ve ayaküstü söyleyebileceklerim bunlardan ibarettir!”
Bizler de öğretmenevine zaman zaman yaptığımız ziyaretlerde Adnan bey’in dile getirdiği çalışmaları yakınen biliyoruz. Ne demişler; “At binenin, kılıç kuşananın.” Görevler gelip geçicidir. Bu bir nöbet değişimidir. İnşallah yeni müdürümüz de yapılanların üzerine bir şeyler koyar, yeni öğretmenevi binasının yapımı da kendilerine nasip olur. Görevden ayrılan Adnan Kırca ve göreve yeni atanan Caner Bağ müdürlerimize yeni görevlerinde başarılar dilerken, kurum çalışanlarına da ayrıca başarılar dilerim.
Hoşça kalın.
YORUMLAR