Reklam
Reklam
Kişiye sonsuz saygı olur mu?
İlhami Atasever

İlhami Atasever

Halkın Kürsüsü

Kişiye sonsuz saygı olur mu?

22 Şubat 2021 - 17:41

“Kalbe kalp denilmesinin sebebi çok değişken olduğundandır. Kalbin misali çöldeki bir ağacın üzerinde asılı kalan kuş tüyünün misali gibidir. Rüzgâr onu bir oraya bir buraya savurur.” (Ahmet b. Hanbel, Müsned, IV. 409.)

Mikdad b. Esved der ki; Allah resulünden öyle bir söz işittim ki, sonunu görmeden hiç kimse hakkında iyi yahut kötü diyemez oldum. Allah resulü şöyle buyurdu: “Ademoğlunun kalbi (ateşin üzerinde) kaynayan bir tencere gibidir (sürekli değişir).” Bu bölüm, Diyanet İşleri Başkanlığının 2009 yılı mayıs ayında yayınladığı Diyanet Dergide yayınlanan yazıdan alınmıştır. Prof. Dr. İ. Hakkı Ünal - Din İşleri Yiiksek Kurulu Üyesi.

***

Ebu Umame (r.a) anlatıyor: “Birgün Rasûlullah (s.a.v) elinde bir baston olduğu halde yanımıza geldi. Biz de onu görünce ayağa kalktık.” Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.); “Farisilerin büyüklerine yaptıkları gibi yapmayın!” buyurdu. (İbn-i Mace, Dua, 2)

*Bir başka rivayette ise; “Birbirlerine ta’zîmde bulunan Acemler gibi yapmayın” buyurmuştur. (Ebu Davud, Edeb, 152)

*Ancak Peygamberimiz (sav), Kızı Fatıma (Ebu Davud, Edep, 143) ve azadlısı Zeyd bin Harise gibi bazı sahabileri karşılarken ayağa kalktığı görülür. (Tirmizi, İsti’zan, 32)

*Yine Rasulullah (s.a.v) bir hakemlik vazifesiyle görevlendirdiği Sa’d bin Muaz hakkında Ensar’a hitaben: “Efendiniz (veya en hayırlınız) için ayağa kalkınız” buyurmuştur. (Buhari, Meğazi, 30)

Birbirine muhalif gibi gözüken yukarıdaki iki grup rivayeti değerlendiren alimler, bilhassa ilim, ahlak ve fazilet sahibi kimselerle birlikte cemiyetin faydası için çalışan makam ve mansıp sahibi zevata, gösteriş ve ta’zim niyetiyle değil de hürmet ve muhabbet izhar etme düşüncesiyle ayağa kalkmanın caiz olduğunu belirtmişlerdir. (İbn-i Hacer, Fethu’l-Bari, 11, 49 vd.) Efendimiz’in zat-ı alileri için ayağa kalkılmamasını istemesi ise onun ulvi tevazuunun bir eseridir. Bundan daha önemlisi de, önceki toplumların büyüklerine gösterdikleri aşırı ta’zim sebebiyle şirke ve putperestliğe düşmüş olmaları; Peygamberimiz’in de ümmetini bu gibi tehlikelerden korumak istemesidir.

Öte yandan saygı ve hürmet addederek söylenen birtakım aşırı övgü ifadelerinden uzak durmak gerekir. Zira yerinde ve kararında yapılan medihler bir tarafa, gerçeklik payı bulunmayan yersiz övgülerin yanıltıcı ve güven zedeleyici bir tavır olduğu ortadadır. Nitekim huzurunda bir şahsı aşırı şekilde öven kimseye Resulullah:

*“-Yazıklar olsun sana! Arkadaşının boynunu vurdun.” demiş ve bu sözü üç kez tekrarladıktan sonra şu uyarıda bulunmuştur; “Şayet biriniz bir kimseyi methetmeyi çok istiyorsa, «Öyle sanırım ki o şöyle şöyle iyidir.» desin. Bu sözünü methettiği şahsın o sıfatlarla muttasıf olduğunu bilerek söylesin. (İç yüzünü ise) Allah (bilir ve ameline göre) hesaba çeker. Binaenaleyh herhangi biriniz Allah’ı şahid tutarak hiçbir kimseyi tezkiye ile methetmesin.” (Buhari, Edeb, 54)

*Bir başka rivayette de: “Birbirinizi (ölçüsüz bir şekilde) methetmeyin. Zîra bu durum (methedileni) öldürmek (gibi) dir.” buyrulmuştur. (İbn Mace, Edeb, 36)

*Peygamber Efendimiz’in bu husustaki bir başka uyarısı ise şöyledir; “Hristiyanların Meryem oğlu İsa’yı aşırı bir şekilde övdükleri gibi siz de beni övmeyin. Ben ancak Allah’ın kuluyum. O halde bana Allah’ın kulu ve resulü deyin.” (Buhari, Enbiya, 48)

Görüldüğü üzere Peygamberimiz Hz. Muhammed sadece gerçek vasıflarının dile getirilmesini istemiş, yüce zatı hakkında yapılacak abartılı övgülerden insanları sakındırmıştır. Zira vaktiyle hristiyanlar, peygamberleri Hz. İsa’ya (a.s.) uluhiyet isnadında bulunmuşlar ve onu Allah’ın oğlu telakki ederek aşırılığa düşmüşlerdi. (En-Nisa:4/171-El-Maide:5/72-77)

*Elhamdu lillâhi rabbi-l alemîn (Fatiha suresinin 1. Ayeti): “Hama, sena, övgü ve yüceltmelerin tümü, sadece Alemlerin Rabbi Allah’a mahsus’tur.”

***

Aynı konuyu ilahiyatçı hocalarımızdan birisine sordum; “Konuşmalar niyete bağlıdır. Sana sonsuz sevgim ve saygımı bildiriyorum demekle Allah’a nazire olmaz. Kimse de bunu öyle anlamaz. ‘Sonsuz sevgi ve saygı’ Allah ve resulünden fazla olmazsa bir zararı yok. Fani olan kişilere sevgi ve saygı sınırlıdır. Ama saygı baki olana sınırsızdır.” Şeklinde cevap verdi.

***

Aynı konuyu bir başka ilahiyatçı hocalarımızdan birisine daha sordum; “‘Sonsuz saygı’ ifadesinin insan için kullanılması, biraz sakıncalı görünüyor. Çünkü biz, ayetlerde geçen ‘takva’ kelimesini, daha çok ‘Allah'a hakkıyla saygı göstermek’ şeklinde tercüme ediyoruz. Tabi takvada, Allah'tan korkma manası da var. Ama saygı ifadesi, manaya daha çok yakışıyor. Bu açıdan bakıldığında, ‘sonsuz saygı’ ifadesi, Allah'a has olmalıdır diye düşünüyorum. Bunu, bir insana söyleyen kişinin niyeti iyi olabilir ama bu durum riski ortadan kaldırmıyor.” Şeklinde cevap verdi.

***

13.02.2021 tarihinde başlayan mübarek üç aylar ve 18.02.2021 (dün gece) tarihinde idrak ettiğimiz Mübarek Regaib Kandilinizi tebrik ederim. Hoşça kalın.

Bu yazı 1449 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar