Kahramanmaraş Mimarlar Odası binası yıkılmadı!
Kahramanmaraş’ta art arta gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki deprem Hayrullah mahallesindeki binaları yerle bir etti. Ancak mahalledeki Mimarlar Odası binası ayakta kaldı hatta camı bile çatlamadı. Mimarlar Odası Başkanı Yunus Emre Kaçamaz bunun sebebini açıkladı:
“Deprem öldürmüyor bina öldürüyor! Bu binanın yıkılmamasının sebebi; Binayı doğru teknikle yaptık. Doğru beton dökümü, doğru demir bağlanması, doğru işçilik vb. Ancak Hayrullah mahallesi 1999 öncesi yönetmeliğe göre yapılan binalarının yoğunlukta olduğu bir yerdir. Deprem bekleniyordu ancak çok kere söylenmesine rağmen önlem alamadık. Ama Kahramanmaraş’ta yıkılan binaların yüzde 70-80’i eski yönetmeliğe uygun yapılan binalardır. Eski yönetmelikten sonra 2002, 2007, 2012, 2018 ve 2020 yıllarında sürekli yönetmelikler değişti ve güncellendi. O binalarımız daha sağlıklı. Depremde illa bina yıkılmaz diye bir şey yoktur, asıl amaç yaşayanları sağ çıkarmaktır.
Nasıl düzelecek bu işler? Biz güçlü bir millet, güçlü bir ülkeyiz. Bunun üstesinden geleceğiz. İmar planı 1970’li yıllarda yapılmış ve 3 kat olarak başlayıp 10 katlara kadar çıkmış bir imar planı var. Zemin ile bina entegrasyonunda sorun var. Bu semtte 8 ila 10 kat bina yapılması yanlış. Yaşadığımız deprem Dünyanın karada yaşadığı en büyük depremlerden biri. Burada ayakta kalan binalar aslında deneyden, testten geçmiş oldu. Bu depremle birlikte dünyada deprem yönetmelikleri değişecek…
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) sağ olsunlar deprem anından sonra hemen örgütlendiler. Yardımları ve destekleri ile bize sürekli sahada destek oldular. Burada 3-4 gün telefon bile çekmiyordu. Bu deprem 10 ilimizde oldu. Bütün yollar kapalıydı. Buraya ilk ulaşan yardım 18 saatte ulaşabildi. Gelemedi ki yani. Bir şey diyemiyoruz. Çok zor ve acı bir tabloydu. Yeni bir döneme girilecek. Bu deprem yönetmelikleri tartışılacak…” dedi.
Erzin'de binalar yıkılmadı!
Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler, 10 ilde büyük bir yıkıma sebep oldu. Depremlerin neredeyse tamamen yıktığı, binlerce binanın enkaz yığını haline getirdiği Hatay'ın Erzin ilçesinde ise tek bina bile yıkılmadı. Başkan Elmasoğlu, bunun nedenini şöyle açıkladı: ‘Senden başka doğru adam yok mu’ diyenler oldu ama kaçak yapıya izin vermedik!
Depremden ciddi şekilde etkilenen 42 bin nüfuslu Erzin'de can kaybı da yok. Bunun nedeni ise 1999 depreminde tek bir çivinin bile oynamadığı Dilovası Tavşancıl'la aynı: Kaçak yapıya müsaade etmemek! Hatay Erzin'in Belediye Başkanı Ökkeş Elmasoğlu, TV5 televizyonunun yayınına katılarak bu süreçte yaşadıklarını şöyle anlattı: “Erzin’imiz Osmaniye'nin 15-20, Hatay'ın da 110 kilometre uzağında. Buna rağmen çok şükür Erzin'imizde depremin kendisinden kaynaklanan bir can kaybımız, yaralımız, enkazımız da olmadı.
İlçemiz adına seviniyoruz. Ancak bütün bu ölümler nedeniyle tabii ki sevincimiz yarım kaldı. Biz o gün büyük sarsıntı yaşadık, bu anlatılmaz yaşanır. Ben de tek katlı müstakil bir evde oturuyorum. Çok şiddetli sarsıldık ve hemen çocuklarımızla birlikte kapıya koştuk, zor hareket ediyorduk. Bitmesini bekledik ama bitmek bilmedi. Bir dakikanın üzerinde bir sarsıntıyla biraz hafifleyince apar topar hemen alabileceğimiz eşyaları alır almaz çıktık evden. Sakinledikten sonra da hemen belediyedeki arkadaşlarımızı arayıp ilçeyi hemen dolaşmaya başladık. Erzin'imizde herhangi bir yıkıntı olmadığını anladık tabii o belli bir süreç aldı.
Birincisi kendi adıma, benim dönemimle ilgili söyleyeyim; Herhangi bir şekilde kaçak yapıya müsaade etmedim. Bazen de kızdılar bir belediye başkanı olarak bana; ‘Senden başka memlekette doğru adam yok mu’ dediler. Hatta uzaktan da akrabamız olan biri seçildikten 3 ay sonra dedi k;i ‘Bize ceza yazılmış, kaçak inşaattan...’ Ben de ‘Yapabileceğim bir şey yok’ dediğim zaman; ‘ Türkiye'nin tek doğrusu sen misin?’ dediler. Bu kelimeleri kulağımla duydum.
Kendi adıma vicdanım çok rahat, hiçbir şekilde kaçak inşaata izin vermedik. Tabii buna izin vermeseniz de bir yolunu bulup bir şekilde kaçak inşaat yapanlar var. Kaçak inşaattan ceza yazdığımız kesimler var. Kaçak yapılaşmanın önünü yüzde yüz kesemezseniz ama belli bir aşamada kesebiliyorsunuz. En azından kendi adıma bir sorumluluk duymuyorum. Benim buna müsamaha göstermem mümkün değil. Eğer böyle bir şey olursa da ben bunun gereğini yaparım diye çok açık yüreklilikle de söylüyor ve siyaseti buna karıştırmamaya çalışıyorum. Bu nedenle birçok kişiyle de kötü olduk!
Depremden üç beş gün önce bir vatandaşımız selam verdi. Biliyorum biraz sıkıntılı olduğunu. ‘Hayırdır, bir şey mi var?’ dedim. ‘Sen biliyorsun, benim binayı yaptırmadın’ dedi. Başka yerlerde yapıldı şudur budur... ‘Ben bu konuda kimseye izin vermedim’ dedim. Varsa da cezasını yazdık, gerekeni yaptık...” 11.02.2023 – Basından.
Hocalarımız Allah’ın 2 ismi olduğunu söylerler. 1. “Kadir”, 2. “Hakim.” Hakim: Bize dürüst iş yapmayı emreder. Bu isim bize darılmış elveda demiş, batıya misafir olmuş gibi. Buralarda deprem olduğunda zayiat yok denecek kadar az oluyor. Kadir: Dürüst iş yapmazsak kudreti ile bize tecelli eder ve “Kün fe yekün” eder. Allah muhafaza etsin.
Sonuç: Deprem Türkiye’nin ve özellikle bazı bölgelerin bir gerçeği! İşimizi doğru yapacağız. İnancımıza göre bizde depremde ölenler şehit, malları sadaka, geride kalanlar ise ikaz hükmündedir. Allah depremlerde vefat edenlere rahmet eylesin. Yaralı olanlara şifalar versin. Geride kalanlara, millet olarak hepimize hayırlı ve uzun ömürler versin. Hoşça kalın.
YORUMLAR