Eğitimci bir büyüğümden dinlediğim ibretlik hadise:
“Kılık kıyafetiyle, konuşmasıyla, oturup kalkmasıyla, iş ahlakı ile iyi tanıdığım, kendisini referans kabul ettiğim zengin bir büyüğüm vardı. Belli bir zamandan sonra kendisini göremez olmuştum.
Yine yakın çevremde tanıdığım bir başka zengin büyüğüm vardı. Zaman zaman yanına gider çayını içerdim. Bir gün baktım yanına birisi geldi ve eğilerek kulağına bir şey söyledi. İkinci tanıdığım zengin kişinin, kulağına bir şeyler söyleyen kişiyi azarladığını gördüm. Adamcağız canı sıkkın, morali bozuk, bitkin bir vaziyette söylediğine de söyleyeceğine de bin pişman orayı hemen terk etti gitti.
Daha sonradan öğrendim ki o kişi ilk tanıdığım, kendisine imrendiğim, kılık, kıyafeti ile örnek bir kişiliğe sahip olan zengin büyüğüm imiş! Adam meğer iflas etmiş, işi bozulmuş, muhtaç duruma düşmüş, kılığı kıyafeti de oldukça kötü durumdaydı. İçim cızz etti. Aman ya Rabbi. İlerleyen zamanlarda tanıdığım ikinci zengin kişiyi de tanınamayacak halde gördüm. O da iflas etmiş bir parça ekmeğe muhtaç duruma düşmüş!” İbret almak lazım.
***
Hafız Hasan ŞEN’den vefa örneği!
Hafız Hasan Şen 01.07.1894 tarihinde dünyaya geldi. O tarihlerde İmam-Hatiplik yapanlar isterlerse askere gitmeyebiliyordu. Ama Hafız Hasan Şen Hoca Efendiye askere gitmemesi için çok ısrar edilmesine rağmen kimseyi dinlememiş askere gitmişti. Askerlik hizmeti 8 yıl sürdü! Askerliğinin büyük bölümünü Yemen’de, daha sonra da kalan bölümünü Diyarbakır-Silvan’da yaptı.
“Hafız Hasan Şen” Düzce Merkez Büyük Camiinde uzun süre İmam-Hatiplik ve Merkez Kur’an Kursunda da uzun süre öğreticilik yaptı. “Hafız Hasan Şen Hoca Efendi’nin” Türkiye’de yaklaşık 6-7 bin civarında hafız yetiştirdiği söylenir. “Hafız Hasan Şen” 1978 yılında görevinden çekildi. 27.09.1982 yılında vefat etti. Cenazesi Düzce şehir mezarlığına defnedildi!
“Hafız Hasan Şen”, sağlığında maaşını üçe bölüyormuş. Üçte birini bir zarfa koyup kendisine ayırıyor, üçte birini ikinci zarfa koyuyor. Kur’an kursu öğrencilerine veriyor, diğer üçte birini de üçüncü zarfa koyup Diyarbakır Silvan’a gönderiyormuş! Sormuşlar kendisine Silvan’a giden para kime gidiyor diye? Ben demiş Silvan’da askerlik yaparken bana yardımcı olan büyük bir işadamı vardı. Duydum ki, o iş adamı işini kaybetmiş ve bakıma muhtaç duruma düşmüş! Onun için maaşımın üçte birini de ona gönderiyorum demiş! “Dün o bana yardım ediyordu, şimdi ise ben ona!”
***
Cristiano Ronaldo'dan vefa örneği!
… Portekizli dünya starı “Cristiano Ronaldo” neden bu kadar seviliyor hiç merak ettiniz mi? Sadece futbol mu? Hayır. Cristiano Ronaldo futbolun da ötesinde adam gibi bir adam. O Bir Efsane! Son dönemlerde Filistinli çocuklara yaptığı büyük yardımla gönüllerde taht kurmayı başaran Real Madrid’li Cristiano Ronaldo‘nun hiç bilmediğimiz harika yönleri ortaya çıktı.
Portekizli futbolcu 21.11.2012 tarihinde kazandığı Altın Ayakkabı ödülünün bir açık arttırmada satılmasına izin vermiş ve elde edilen yaklaşık 1,5 milyon Euro’luk kazancı Real Madrid'in hayır işlerine harcamak üzere kurduğu fona bağışlamıştı. Bu parayla Filistin-Gazze'deki çocuklar için okul yaptırılması planlanıyor. Real Madrid'in bu fonla, 66 ülkede 167 okulun yapımına yardımcı olduğu öğrenildi. Ronaldo‘nun alkış toplayan bu davranışının üzerinden çok geçmeden taraflı, tarafsız herkesi duygulandıran bir gerçek daha ortaya çıktı.
Albert Fantrau ile Cristiano Ronaldo 18 yaş altı şampiyonasında oynamaktadırlar. Sporting Lisbon menajeri birbirinden yetenekli bu iki oyuncuyu izlemeye gelir. Ancak yalnızca 1 tanesine şans tanıyabilecektir. İkiliyi karşısına alır ve der ki “Sıradaki maçta kim daha fazla gol atarsa Lizbon’a benimle o gelecek.” Maç başlar. Cristiano bir gol kaydeder, hemen ardından Fantrau ikinci golü. Üçüncü gol ise her ikisinin de hayatını değiştirecektir. Kaleci ile karşı karşıya pozisyon yakalayan Fantrau, kaleciyi de geçer, yuvarlasa gol olacak pozisyonda topu hemen arkasındaki Cristiano’nun önüne bırakır. Yani Lizbon biletini arkadaşına verir.
Maçtan sonra soyunma odasında, Cristiano, Albert’e; “Neden?” diye sorar. Cevap; “Sen benden daha iyisin!” olur… Bu hikayeyi “Cristiano Ronaldo‘nun” ağzından duyan gazeteciler gidip “Albert Fantrau’yu” bulurlar. “Evet” der, “Hikaye gerçek. O dünyanın en büyük futbolcusu oldu, ben ise işsizim”. Muhteşem bir ev, spor bir araba ve ailesinin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak kadar parayı nereden bulmuştur peki? “Fantrau’nun” cevabı “Ronaldo’nun” ikinci yüzünü gözler önüne serer; “Bunların hepsi Cristiano Ronaldo’dan” Allah her şeyin hayırlısını versin.
***
Ne diyelim? Düşmez kalkmaz yalnız Allah’tır. Ne oldum deme, ne olabileceğini düşün! Bazısı verilen değerden daha fazlasını hak eder, kimisi de gördüğü değeri mahveder. Hoşça kalın.
YORUMLAR