Futbol konusunda yazı yazan birisi değilim. Bu yazımın da konusu Futbol olmayacak zaten. Ama dikkatimi çeken bir konu var. Nedir o? Sporun futbol branşı toplumumuzda önemli bir yer işgal etmektedir. Kabul etseniz de etmeseniz de bu böyle. Eski yıllardan beri çok iyi biliyorum ki yaşım buna müsait ilçemizin kaymakamları ve belediye başkanları Düzcespor’un tüm maçlarına ilgi gösterirlerdi. İl olduktan sonra da bu alışkanlık uzun süre devam etti. Ama son yıllarda ilin bürokratları ve belediye başkanları Düzcespor’un maçlarına karşı ilgide çıtayı biraz düşürdüler gibi geliyor bana. Oysa ki içinde bulunduğumuz günler Düzcespor’a ilgi ve destek vermenin tam da zamanı diye düşünüyorum. Neden derseniz? Ben olayı yine eğitimci gözüyle değerlendireceğim. 24.09.2020 tarihinde “Düzcespor, Yönetimi ve İstifa!” başlıklı yazdığım köşe yazımda aynen şöyle yazmıştım.
Şu an Düzcespor’a sahip çıkan ekip Düzcespor’un yönetimine hiç kimsenin talip olmadığı zamanlarda bir rica üzerine görev kabul etmişlerdi. Seçildikleri günden beri de takımın olumsuz gidişatını gece gündüz çalışarak olumluya çevirmişler. Düzcespor Kulübünün geçmiş bütün borçları ödenmiş, maddi yönden olumlu hale getirilmiş. Tribünlerde, kadınlar ve çocuklar dahil herkesin rahatlıkla maç seyredebileceği bir ortam sağlanmış! Kaliteli seyirci anlayışı ortaya konulmuş. Birçok kişinin başaramayacağı en önemli iş başarılmış, oluşturulan bu kültür belki tüm Türkiye’ye örnek olabilecek bir davranış haline gelmiş.
Düzcespor hiçbir deplasman maçında yalnız bırakılmamış ve moral destek olunmuş. Maçlarda ve maç sonunda oluşabilecek kavgalar önlenmiş. Rakip takım yöneticileri en güzel şekilde ağırlanarak olması muhtemel kavgaların önüne geçilmiş. Spor adına belki de Türkiye’deki tüm takımlara örnek olabilecek bir misafirperverlik örneği gösterilmiş. En önemlisi de Düzce’ye karşı oluşan önyargılar ortadan kaldırılmış.
Uzun zamandan beri maçlara giden birisi değilim. Ama duyuyorum ki, yaklaşık iki yıldan bu yana maçlarda kavga yok, küfür yok. Adeta zerafet ve nezaket oluşmuş. Bu durum futbol adına gerçekten alkışlanacak bir durum değil mi? Futbol seyircisinin maç seyretme kültürü değişmiş bu davranış, spor adına yapılan en büyük hizmetlerden biri olmuştur. Bu davranışın özellikle de Düzcespor sayesinde oluşturulması hem eğitim adına hem de Düzce adına büyük bir kazanım olmuştur. Bir eğitimci olarak beni en fazla ilgilendiren tarafı da bu olmuştur. Bir yönetimden daha ne beklenir veya ne istenir ki? Bu başarılarından dolayı Düzcespor yönetimini tebrik ediyorum. Futbol, sporun bir dalıdır. Futbol sayesinde insanlar bir ve beraber oluyorlar, ilimizin adını duyuruyorlar. Futbol her yerleşim yerinin birleştirici gücüdür ve markasıdır.
Düzcespor’un başındaki ekip Düzce’den tek şey istemişler; Düzce’nin her kesimi tarafından Düzcespor’a sahip çıkılması, destek çıkılması! Düzcespo’run başında olan kişilerin de bunu istemeleri en tabii haklarıdır diye düşünüyorum. Spor adına veya sporun bir dalı olan futbol adına eğer bu destek bugünlerde verilmezse ne zaman verilecek? Özellikle birkaç gün önce 3. Lig 2. gruptaki temsilcimiz BITEXEN Düzcespor, Ziraat Türkiye Kupası'nda İçel İdmanyurduspor'u penaltılarda 7-6 yenerek adını 3. tura yazdırmayı başardı. Temsilcimizin maçı A Spor kanalında canlı olarak yayınlandı. Büyük BITEXEN Düzcespor'un büyük ailesi, adeta süper lig takımlarının maçını izler gibi ekran başında hop oturup hop kalktı, penaltılara kadar uzayan maçı zevkle ve heyecanla izledi. Bu maçı izleyip de göğsü kabarmayan bir Düzceli var mıdır acaba?
Bu takım kimsenin malı değil, şehrin ortak varlığıdır. Bugüne kadar gelmiş geçmiş bütün kulüp başkanlarını, Düzcespor'a sundukları katkılarından dolayı tebrik ediyor ve saygıyla anıyoruz. Makamlar geçici Düzcespor bakidir. Yıllardır komşu illerin bazı konularda bizden daha önde olduğunu duyduğumuzda hani biraz özenip kıskanıyoruz ya, artık o illerin protokolünün takımlarını maçlarda yalnız bırakmadığına dair yayınlanan haberleri de kıskanıyoruz yani özeniyoruz!
İlin bürokratları veya belediye başkanları ilin adının verildiği futbol takımının maçlarına gitmek gibi bir zorunluluğu mu var? Hayır. Ama ilimizin Düzcespor gibi bir futbol takımı var. Bu takımın verdiği mücadeleye bir tarafından tutulup destek olmak gerekmez mi? Mesela hafta sonu maçlarına destek amacıyla gidilemese bile en azından Şıralık mahallesi spor tesisleri ziyaret edilemez mi? Futbolcu arkadaşlarla sohbet edilemez mi? Yanlarında oldukları kendilerine hissettirilemez mi? Bu da yapılmazsa ne olur? Hiiç. Ama bu toplumda istense de istenmese de ilimizin adını duyuran, yıllardan beri marka olmuş bir Düzcespor gerçeği var. Bu takım ilimizdeki STK’lar gibi bir dernek veya bir kulüptür. Bu işe gönül veren bir grup var. “Marifet iltifata tabidir” diye de güzel bir söz var. Onların gönlü alınsa, onlar ziyaret edilse yanlış mı olur?
Spora destek sadece Futbol maçlarına gitmekle olmaz tabi. Ama futbol maçlarına yapılan destek suya atılan taş misali oluşturduğu daireler gibi gittikçe büyür ve sporun güreş, boks, atletizm, taekwondo, judo vb. spor dallarını da içine alan kendiliğinden bir destek oluşur.
Atalarımız ne demiş; “Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur!” Büyük Atatürk’ün ölümünü takip eden günlerde, Fransa’da yayınlanan “L’Auto”, yayınladığı geniş bir makalede Atatürk’ün spora verdiği büyük önemi uzun uzun överken şu satırlara da yer verdi: “Dünyada ilk defa beden eğitimini mecburi kılan devlet adamı o oldu. Yalnız kağıt üzerinde ve nutuklarda değil, bunu bilfiil yerine getirdi. Stadyumlar ve çeşitli spor merkezleri tesis ettirdi. Türkiye’de spor, gittikçe artan bir önem ve değer kazandı…”
Atatürk’ün spor ile ilgili söylediği sözler; “Sporsuz bir millet gerilemeye mahkûmdur.” “Spor, bir milletin gençlerinin onu ayakta tutmasını sağlar.” “Ben Türk gençliğinin spor yaparak güçlü olmasını isterim.” “Bir milletin sporda gösterdiği azim onun geleceğini yükseltir.” “Türk gençliği, sağlıklı yetişip spor yaparsa ulusumuzun geleceği güvence altındadır.” ''Spor yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve ahlâk da bu işe yardım eder.”
Her şeyi bir tarafa bıraksak bile eğitim adına Düzcespora destek vermeye değmez mi?
Hoşça kalın.
YORUMLAR