Nereden çıktı cenazelerde "PİDE AYRAN" modası bilinmez ama şu bir gerçektir...
Cenaze sahibi acısına mı yanacak gerekli defin işleriyle mi uğraşacak. Yoksa cenazeye taziyeye gelenlere yemek derdine mi düşecek…
Eskiden bizim bildiğimiz bir Müslüman evinde cenaze olduğu zaman 3 gün komşular cenaze evine yemek taşırdı. Cenaze evinde bu sürede yemek pişmez. Misafir aç gönderilmemeli. Cenaze sahibi dışındaki yakın akraba, yerli dostlar bu görevi yerine getirmeli. Bizim çocukluğumuzda böyle idi.
Cenazeye gelen bir gün aç kalsa ne olur? Şu adeti kaldıralım artık elbirliğiyle.
Fakiri var belki evinde yiyecek ekmeği yok cenazeye gelenlere pide ayran yaptırıyor ve borçlanıyor.
Mezarlık etrafı kirleniyor, her yer pide parçası ve ayran kutusu oluyor çevre kirliliği ve nimetin yerlerde olması da hoş değil dinimizce.
Gelen misafiri aç göndermek olmaz diye söylüyorlar. İyi de gelen misafir başsağlığına geliyor kardeşim. Cenaze sahibinin acısını paylaşmak için geliyor. Cenazeye gelen insan pide, lahmacun veya ayran yemeğe gelmiyor ki. Ama gel de sen bunu yakınını kaybetmişlere anlat.
Cenazelerde pide, lahmacun ve ayran dağıtılması yanlış adettir. Cenaze olan evde ocak yanmaz, kazan kaynamaz. Cenaze evine gelen eş dost konu-komşu yemek getirir. Yemek yemeye gelmez.
Cenaze sahipleri, yani birinci dereceden akrabalar, taziyeye gelenlerin midesini düşünmez, düşünemez. Yanlış inanışlar neticesi, cenazenin hayrına dağıtıyoruz diye bu adeti var etmişler.
Bu adet iyiden iyiye toplum tarafından benimsenmiş ama yanlış bir uygulamadır. Cenazeleri, karnı acıkanın ya cenaze evinde ya da mezarlık etrafında karnı doyurulan bir yer haline getirmemek lazım.
Cenaze evi sahibi olarak belki birçoğumuz yapıyor bunu. Ama o anda yukarıda yazdığım gibi düşünemiyor insan. Sanki cenazeye gelen herkesi doyurmak mutlu etmek zorundaymışsın gibi geliyor insana.
Sanki 2 saat önce annesini, babasını veya yakınını toprağa vermemiş gibi misafir ağırlamak zorunda hissediyor kendisini insan. İnsan cenaze anında düşünemiyor bunları. Bu konular camide imamlar, vaizler, müftüler tarafından açık açık söylenmeli. Bu alışkanlığın veya bu işin önüne mutlaka geçilmeli. Gerekiyorsa ilin mülki amiri bu işin önüne geçilmesi için uygun bir çözüm yolu bulmalıdır.
Artık bu adeti kaldıralım! Hoşça kalın.
YORUMLAR