Anekdot!
Düzce Halk Eğitimi Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğünün halen kullanılmakta olduğu hizmet binasının inşaatı benim de görevde olduğum, önceki valilerimizden Halil Nimetoğlu zamanında (Allah kendisine gani gani rahmet eylesin) 2005 yılında başlamıştı. Binanın kaba inşaatı şehrimizin hayırsever işadamları ve kamu kurumlarının da destekleri ile yapılmıştı. İnce işçiliği de devlet tarafından ihale yolu marifetiyle yapılmıştı.
İnşaat son sürat ilerliyor vali bey hemen hemen her gün veya iki günde bir inşaata gelirdi. İnşaat bitmek üzereyken müteahhit projede belirlemiş olan kalorifer kazanını getirmiş bodrum katta uygun bir yere koymuştu. Bir hafta sonu Cuma günü vali bey yine inşaata geldiği gün kömürlü kazanı görünce müteahhide sordu dedi ki bu ne? Sayın valim gördüğünüz gibi kalorifer kazanı. İyi tamam anladık da bu dedi kömürlü. Evet sayın valim projede öyle. Vali bey müteahhide dedi ki bunu hemen değiştir. Millet aya giderken biz yaya gidemeyiz. Burası doğalgaz ile ısınacak dedi. Ama sayın valim ben bu kazana 15 bin tl para verdim o ne olacak, sonra buraya yakın bir yerde doğalgaz hattı da yok. Vali bey dedi ki: Ben yakında emekli olacağım, emekli ikramiyemi alınca sana kaç lira zararın varsa öderim! Şeklinde bir espri yapmıştı.
İki gün sonra pazartesi günü inşaata gittiğimde ne göreyim, yaklaşık 250 m. mesafeden kuzey tarafta bulunan Ekşioğlu sitesinin oradan inşaatın duvarına kadar doğalgaz hattı çekilmiş ve doğalgaz kutusu duvara konulmuş. Devletin gücünü o zaman yakinen görmüştüm!
***
Birkaç gün önce basında Bostanlık köyü ilkokulu ile ilgili bir haber okudum. Yaptığım araştırma sonucu edindiğim bilgilere göre; Düzce Bostanlık köyü ilkokulunun kalorifer kazanı eskimiş olması nedeniyle okul idaresi haklı olarak kazanın yenilenmesi için ilgili yerlerle yazışmalar yapmış. Nihayetinde Düzce İl Özel İdaresi ilgili okula, olmuşken iyisi olsun düşüncesiyle katı yakıtlı stokerli (ateşçi) “otomatik yüklemeli kazan” alımı için doğrudan temin usulü ile ilgili yerlerden fiyat teklifi istemiş. Fiyat teklifi verenlerden en uygun teklife göre kazan alınmış. Kazan, firma tarafından okula götürülmüş. Okul müdürü bakmış ki kazan otomatik ve çok güzel bir kazan ama kazan okulun yakıtına uygun bir kazan değil diye ilgili yerlere bildirmiş.
Uygun olmayışının sebebi de şu: Kış gelmezden önce Milli Eğitim Bakanlığı kömür alım ihalesine fındık büyüklüğünde olan kömür için değil de, bildiğimiz normal kok kömürü ihalesine çıkıyormuş. Yani Bakanlıkça alınan kömür “otomatik yüklemeli kazan” için uygun olan bir kömür değil.
Eee. Ne olacak şimdi? Bu kazanın değişmesi lazım. Kazan okuldan tekrar geriye alınmış. Yerine, bakanlık ihalesi sonucu alınmış kömüre uygun olan yeni bir kazan takılmış. “otomatik yüklemeli kazana” göre yapılması planlanan kazandan vazgeçildiği için baca değişimine de gerek duyulmamış. Mukayeseli keşifte kazan bacası düşülmüş, otomatik kazan ile okula uygun kazan arasındaki fiyat farkı da düşülmüş. Bu arada okulun talebi üzerine ilave olarak panel radyatör ve mutfak için de 50 litre elektrikli su ısıtıcısı takılmış.
***
Anlaşılan şu ki; Yapılan işten toplam 1100 tl. civarında bir rakam düşülmüş. Burada kimsenin bir zararı yok. Kimseye fazla para ödenmiş değil. Fındık kömür ile normal kok kömürü arasında kalite farkı da yok. Anlaşılmayan ne onu anlayamadım!
Düzce’de oluşan hava kirliliğinin sebebi olarak; Okullardaki kalorifer sistemlerinde kullanılan manuel kazanlar ve kullanılan kömür çeşidi ise bu konu başka bir konudur. Onun da yolu insanları töhmet altında bırakmak, yapılan işlerde canla başla görev yapan kurumları yıpratmak ve personelin şevkini kırmak olmamalıdır. Çalışan insan hata da yapar yanlışlık da. İlimizde halledilmesi gereken birçok problem var. Bir kaşık suda fırtına koparmak yerine ilimize hizmet edenlerin moral motivasyonlarını artırıcı, ilimiz adına daha farklı projelerlerle uğraşmak yolu seçilse daha şık olurdu diye düşünüyorum!
Mesela; tüm köy okullarının doğalgazla ısıtılması önemlidir. Ama şehir merkezindeki trafiğin düzeltilmesi de, Çamköy’den Küçük Melen suyunu takip ederek Arapçiftliği, Sarayyeri, Akınlar, Hal kavşağı arasındaki alternatif yolun yapılması da, yine Hal kavşağından D-100 karayolunun güneyine, oradan da doğuya doğru şehirlerarası otobüs terminaline kadar çevre yollarının bir an önce yapılması da önemli projelerdir. Belediyeye ait olan bu tür projelere kafa yormak da önemli olur diye düşünüyorum!
“Büyük insanlar büyük projelerle uğraşırlar.” Büyüklerden beklenen de bu olsa gerektir! Ne dersiniz? Hoşça kalın.
YORUMLAR