*Vatandaş, salgın hastalık nedeniyle kısıtlı gün ve saatlerde yolda yaya yürüyor, karşıdan da araç geliyor ve vatandaşın yanında duruyor. İçerden bir kişi iniyor ve vatandaşa kimlik soruyor. Yaya vatandaş siz kimsiniz diye soruyor? Kimlik soran şahıs biz emniyet görevlisiyiz, koronavirüs tedbirleri nedeniyle kimlik soruyoruz şeklinde cevap veriyor. Vatandaş da haklı olarak soruyor nasıl inanayım? Vatandaş devam ediyor ve diyor ki beyefendi önce selam verilir. Sonra kendinizi tanıtırsınız konuya öyle girersiniz! Yaya vatandaş haksız mı?
***
*Yanlarında kolluk kuvvetleri olmadan, sivil kıyafetli kişiler Düzce Belediyesi Ulaşım A.Ş.’nin araçlarını (Halk otobüslerini) durdurup valilik görevlisiyiz diyerek her hangi bir kimlik ya da resmi yazı göstermeden araçların salgın hastalık kısıtlama kurallarına uygun hareket edip etmedikleri ile ilgili araçtaki yolculara kimlik kontrolü yapılmak istiyor. Araç sürücüsü haklı olarak hayırdır hemşerim siz kimsiniz diye soruyor? Ben valilikçe görevlendirildim. Aracın içine girip kapıdan vatandaşı, gözleri ile tek tek yüzlerine bakarak kontrol ediyor! Belediyenin güvenip direksiyona oturttuğu sürücüye başka bir görevli gelip neyi kontrol eder? Bu davranış doğru bir davranış mı?
***
**65 yaş üstü vatandaş mahallesinden halk otobüsüne binmiş çarşıya gelmiş. Belli bir zaman sonra tekrar halk otobüsüne binip evine gidecek. Sürücü, vatandaşa sen bu araca binemezsin amca, 65 yaşın üzerindesin diye uyarıyor. Araçta amcayı tanıyan var, tanımayan var. Amca mahcup. Vatandaş sürücüye soruyor oğlum ben eve nasıl gideceğim o zaman? Ben bilmem nasıl gidersen git! Yaa arkadaş senin annene, babana, dedene, bacına birisinin böyle davrandığını görsen ne yaparsın? Böyle mi davranılır yaşlı amcaya, teyzeye? Ondan sonra vatandaş taa tepeden aşağıya başlıyor okumaya. Vatandaş o sürücüye canını, malını, eşini, çocuğunu güvenip biniyor veya bindiriyorsa o kişi yani sürücü yetkisini kullanıp o vatandaşı gideceği yere kadar neden götürmez? Bu davranış doğru bir davranış değildir. Her şeyin bir yolu yordamı olmalı!
***
*65 yaş üstü vatandaş hastaneye erkenden gidecek, işi uzayınca da geç kalacak. Ne sabah gidiş saati, ne de eve dönüş saati salgın hastalıkla ilgili genelge kurallarına uymuyor. Ne yapsın bu vatandaş? Halk otobüsünün sürücüsü kontak kapatıp vatandaşın araçtan inmesini mi beklesin? Böyle bir durum çok onur kırıcı bir davranıştır. İdareciliğin okulu yok. İdare diye bir şey vardır. İdareci olmak demek herhangi bir kurumda müdür olarak görev yapmak demek değildir. Halk otobüsünün sürücüsü o otobüsün idarecisidir. Sürücü bu gibi durumlarda inisiyatif kullanabilmelidir. Bu yetki sürücülere verilmelidir.
***
*Halk otobüsüne binen vatandaş bilet temin etmeden araçlara binmemeli. Doğru. Bu konuda şöyle bir tolerans gösterilemez mi mesela; Yolcu il dışından gelen bir misafir olabilir. Bu gibi durumlarda araçta bir veya iki kullanımlık biletler taşınamaz mı? Bu konuda sürücülere belli kurallar dahilinde bilet satışı için hak tanınamaz mı? Bir sürücünün veya yolcunun yanlış bir davranışına karşı zaten kamera ile önlem alınmış. Aracın sürücüsüne bazı yetkiler verilmeli, yapılan herhangi bir yanlış karşısında da gereği yapılmalıdır.
***
*Salgın hastalık nedeniyle belirlenen kurallar gereği halk otobüsüne binen vatandaşlardan maske takmaları isteniyor. Eyvallah. Vatandaş dalgınlıkla evinden çıkarken maske takmadan çıkmış olamaz mı? Bence olur. Bildiğim kadarı ile belediye birçok yere bedava maske dağıttı veya dağıtıyor. Her halk otobüsünde maske takmayı unutan vatandaş için yedek maske bulundurulamaz mı? Bazı sürücü arkadaşların böyle yaptığını biliyorum.
***
*Halk otobüsüne binen vatandaş maske takmış ama maske sadece ağzını kapatıyor. Sürücü bu vatandaşa “maskeni iyi tak amca iyi tak” yerine, “amcacığım maskeniz biraz aşağıya kaymış, herhalde farkında değilsiniz” şeklinde bir uyarı daha şık olmaz mı?
***
*Sağlık personeli olup da iş kıyafeti ile halk otobüsüne binmek doğru bir davranış olmasa gerek. Dalgınlıktan veya üşengeçlikten midir bilemem ama bazı sağlık personeli arkadaşlar iş kıyafeti ile halk otobüslerine biniyor. Bu arkadaşlar bu konuda daha dikkatli olmalı ve iş kıyafeti ile halk otobüsüne binmemelidir diye düşünüyorum!
***
*Halk otobüsleri duraklarının önünü zaman zaman da olsa maalesef sivil araçlar tarafından işgal edildiğini görüyorum. Bu araç sahipleri buralara belki çok kısa süreli park ediyor ama park edildiği gibi hemen arkasından halk otobüsü durağa geliyor ama durak sivil araç tarafından işgal edilmiş. Dolayısıyla halk otobüsü durup yolcu indiremiyor veya yolcu alamıyor. Bu doğru bir davranış değildir. Özel araç sürücüleri Halk otobüslerinin durağına kısa süreli de olsa park edilmeyeceğini bilmelidirler!
***
*Halk otobüslerine bebek araçları ile binen bazı anneler bebek araçlarını katlamadan bindikleri için araç içinde alan daralıyor. Halk otobüsüne binen veya otobüsünden inmek isteyen vatandaşlar bu durumdan son derece muzdaripler.
***
Kraldan fazla kralcı olmayalım. Vatandaşı üzmeyelim. Müşteri velinimettir. Vatandaşa karşı daima saygılı, ölçülü olalım. Kibar bir dil kullanalım. Müşteri olarak bizler sürücülerimize güvenelim, onları üzmeyelim. Onlar da yolculara karşı saygılı olsunlar. Kim olursak olalım özellikle yaşlılara hürmet edelim. Yapılan yanlışlar karşısında yapılan eleştirileri kabul edelim. Özellikle kamu görevi yapanlar her hal ve hareketlerine dikkat etmeli ve çok sabırlı olmalılar. Çünkü yaptıkları her güzel veya çirkin davranış görev yaptıkları kurumun adını kötüye çıkarır veya yüzünü ağartır. Ne dersiniz?
Unutmamak gerekir ki “Zincir, en zayıf halkası kadar güçlüdür.” Okyanusları geçip derede boğulmanın alemi yok! Hoşça kalın.
YORUMLAR