Sevgili günlük,
Geçtiğimiz Pazartesi itibariyle, Batı Karadeniz ahalisi olarak yoldan çıkma maceramız sona erdi.Tabi bu yolu biz seçmedik, bizi bu yola kötü adamlar düşürdü.Yoksa biz kendi halinde, kendi ekmeği için yaşayan, bulunduğu ilçeden İline, çalışmaya giden emekçilerle, okumaya giden öğrencilerdik. Kötü kaderimiz, kötü adamların yaptığı yolun çökmesi ile başladı.
Sevgili günlük,
Evde oturan ya da hergün uzun mesafe yoldan işe gitmeyenlerin bizi anlamasını beklemiyorum tabi ki.Ne var bunda yol çöktü ise başka yoldan gidersiniz diyenleri duyar gibi olmadım, duydum.Evet biz de öyle yaptık zaten.
Sabahın seherinde çöken yola gelmeden, polis ve Jandarma yönlendirmesi ile yoldan çıkıp köy yoluna saptık.
Sevgili günlük,
Güzel manzaralar eşliğinde, düz ama dar yolda ilerlerken içimi tarifsiz duygular kapladı.Tüm romantikliğim ile, etrafı seyrediyor, inanılmaz keşifler yapıyordum.Bu yoldan hiç geçmediğim için yolu bilmiyordum.Yol hep aynı güzelliklerde devam edecek ve biz hooop ana yola çıkacağız düşüncesi o kadar yerleşmiş ki beynime, dağın eteklerine doğru sardığımızda, şimdiye kadar gördüklerimin filmin fragmanı olduğunu anladım.Film daha yeni başlıyordu.
sevgili günlük,
Bu filmdeki kahramanlar, tecrübeli şoförler, araçlar, ağaçlar, uçurumlar ,virajlar ve korkular gerçektir.
Arabamız ve diğer arabalar, dar, dik ve virajlı yolda ilerlemeye çalışıyor, zaman zaman duruyor, yolun geçit vermeyen yerlerinde ,karşıdan gelen araçlarla yol veriyordu.Her tırmanış ve virajda sonra yol düzelecek gibi bir hisse kapılsak da, diğer virajda gerçekle yüzleşiyorduk.Yol çok dar ve çok kalabalıktı.Sanki memleketin tüm mini ve midi araçları bu yoldaydı.Dağ yolunda değilde sanki Londra asfaltındaydık.Sağ tarafa hiç bakmamalıyım derken, gözüm inadına o tarafa kayıyordu.Amanınnn, düzlükteki evler minnacık görünüyordu.İçimden bildiğim bütün duaları okudum.Kimse belli etmese de , aynı duygularla koltuklarına gömüldüklerine eminim.Her viraj, uçurumu daha çok derinleştiriyordu.Tam bu virajdan sonra yola ulaştık derken başka bir virajın kollarında bulduk kendimizi.Dağın ortasına kadar kah nefesimizi tuttuk, kah gözümüzü kapattık.Korkudan, kalbimizin beynimizde atan güm güm sesinden sonra, çaresiz Amazonun balta girmemiş ormanlarını ve geri kalan virajların gerçekliğini sessizce kabullendik.
Sevgili günlük,
Dağı kaç dakikada çıktık, kaç viraj geçtik, kaç uçurumdan korktuk, kaç ağacın varlığına sevindik bilinmez ama, Yolu doğru yapmayanın , yolu doğru kontrol etmeyenin, hesap sormayanın epey kulağını çınlattık.Bu ilk tecrübeden sonra, atalarımızın " korkunun ecele faydası yok" sözünü hatırlayıp, yaradanımıza sığındık.
İnsanoğlu her zorluğa ve her rahatlığa bir şekilde alışıyor.Kısa sürede yan yol yapıp bizi rahatlatan tüm karar vericiler ve emekçilere yürekten teşekkür ederken, yolu iyi yapmayanları da unutmayacağız. Sevgili günlük,
Çok şükür doğru yolu bulduk.
11.04.2020
Gülten ÖZDEŞ
YORUMLAR