Sevgili günlük,
"Bana, sakın nerelerdeydin, görüşemedik, deme ,hiç havamda değilim,kalbini kırabilirim" diye başladım, çok sinirli olduğumu düşündün değil mi?
Oysa tam tersi bir durumdayım.Evin baş köşesindeki tekli koltuğa oturdum.Ayaklarımı, benim koltukla aynı hizada olsun diye ısrarla söylediğim ama, mobilyacının inatla yüksek yaptığı pufa uzattım.Gel keyfim gel.Sessizliğin sesini dinlemek için televizyonu açmadım.Hava çok soğuk.Mart kapıdan batırıyor ama, kazma ile küreği yakacak yer bulamadım.Penceremin kenarına kuşlar kondu. Keyf işim kısa sürdü.Kuşlara ,naylon kağıdın üzerine ince bulgur koydum.Kısır yapacaktım size koydum diye de söylenmeyi unutmadım.İçimden de kıs kıs gülüp, sanki çok güzel kısır yapabiliyorum da ,dedim.
Sevgili günlük,
Bu aralar değişik ruh halleri içindeyim.Sıkça ,televizyonla konuşuyorum ama, şükür ki,henüz televizyonun bana cevap verdiğini görmedim.Bu konuşma işi genellikle haberleri izlerken gerçekleşiyor.Koca koca insanların ,bir dünya insanı nasıl aptal yerine koyduklarına, ben de, bildiğim tüm güzel sözleri söyleyerek karşılık veriyorum.Yani aklımla dalga geçenleri, kendi yöntemimle selamlıyorum.Yoksa içim şişiyor ve görenler kilo mu aldın diyor.Yazık değil mi bana.
Sevgili günlük,
Ben böyle biri değildim aslında.Kendi halinde yaşayan, dünya terazisinde adaletine güvenen,methametin ve vicdanın, para dan değerli olduğunu savunan, bir tek ıspanağı dört su yıkayan biriydim.Beni Masumlar Apartmanı dizisi bozdu.Mercimeği tek tek , 1.2.3.4 diye yıkamaya başlamadan, Kırmızı Oda dizisinden randevu alsam iyi olacak.
Çook sakinim çook.
26 mart 2021
Gülten ÖZDEŞ
YORUMLAR