Ülkemizde 1989 yılından itibaren Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından her yıl farklı bir tema ile 14-20 Nisan tarihinde kutlanan Kutlu Doğum Haftası, bu yıl 16 Nisanda referandum oylaması nedeniyle 17-22 Nisan arasında kutlanmaktadır. "Kutlu Doğum Haftası, sadece Diyanet İşleri Başkanlığının inisiyatifiyle ortaya çıkmış bir haftadır…".
Mevlid Kandili, hicri takvimdeki “Rebiülevvel” ayının 12. Günüdür. Bu ayın 11. gününü 12. güne bağlayan geceyi Mevlid Kandili olarak kutluyoruz. Miladi takvime göre Mevlid Kandili her yıl değişiyor, değişik günlere denk gelmektedir.
Kutlu Doğum Haftası ise, Miladi takvimin 571 yılındaki Hicri takvimin Rebiülevvel ayının 12. gününün kutlanmasıyla başlamış bir haftadır. Kutlu doğum haftası başlangıcı Rebiülevvel ayının 12. gecesi olan miladi takvime göre 14 Nisan 2017 tarihine denk gelmektedir.
Mevlit Kandili Resulü Ekrem'i anma, ona olan sevgimizi ifade etme gecesi olarak kutlanmaya devam ederken. Kutlu Doğum Haftası ise Sevgili Peygamberimizi doğru anlamak, onun sünnetini bugüne taşımak, hayatını, hayat tarzını toplumun bütün kesimleriyle paylaşmak, doğru olarak aktarmak, anlatmak için kutlanan ilmi bir haftadır. Bu haftanın insanlık üzerinde her sene değişik bir konuyla bilgi yenileme, aydınlanmanın yanı sıra birliğimizi beraberliğimizi kardeşliğimizi pekiştirmek ve manevi bir yenilenme haftasıdır.
Her yıl farklı bir tema işlenen Kutlu doğum haftasında,
2011 Yılında, "Hz. Peygamber ve Merhamet Eğitimi"
2012 Yılında, "Hz. Peygamber, Kardeşlik Ahlakı ve Kardeşlik Hukuku"
2013 Yılında, “Hz. Peygamber ve İnsan Onuru”
2014 Yılında, “Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”
2015 Yılında, ‘Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı…’
2016 Yılında,"Tevhid ve Vahdet Gelin Birlik Olalım" teması işlenirken, bu yılın(2017) teması
Hz Peygamber ve Güven Haftası. Olarak işlenmektir.
Son yıllarda en fazla ihtiyaç duyduğumuz Güven, maalesef yerini güvensizliğe bırakmıştır.
Hep birlikte büyük bir güven bunalımı yaşamaktayız. İnsan insana, arkadaş arkadaşına, komşu komşusuna hatta kardeş kardeşe güvenmemeye başlamıştır.
Çocukluk yıllarımla şimdileri kıyasladığımda, güven bunalımın ve güvensizliğin her yıl biraz daha arttığını görmekteyim. Benim çocukluğumda köyde evler arasında avlu duvarları yoktu, tarlalar arasında çitler yoktu. Avluları komşularla beraber kullanırdık, evden çıkarken kapıyı çeker çıkardık, kilit bilmezdik. Bir güven itimat vardı. Oysa şimdi kapılara bir kilit yetmiyor, iki kilit takıyoruz, o da yetmiyor alarm, kamera taktırıp güveliği sağlamaya çalışıyoruz. Avlu duvarlarına 150-200cm duvar örüyor üzerine tel çekiyoruz.
Bu derece güven bunalımının en önemli sebebi Dinimize, İslam’ın ipine sıkıca sarılmadığımızdan, Hz Peygamberimizin sünnetini yaşamadığımızdandır.
Oysaki Muhammed-ül emin olan Peygamber Efendimiz bize her konuda örnek olmuştur. Şöyle bir baktığımızda, dünyevi hırs uğruna, maddiyat uğruna, makam mevki uğruna Müslüman Müslüman’ı kandırmakta, dolandırmakta, malına mülküne ırzına canına kast etmektedir.
İslam coğrafyasında yıllar yılı savaşlar bitmemekte. Masumlar, çocuklar ölmekte, evsiz yurtsuz kalmakta…
Öldüren La ilahe illallah diyerek öldürürken, nasıl bir çelişki ki, ölen de La ilahe illallah demektedir.
Tek kurtuluşumuz Dinimizi tam anlamıyla yaşamak, Muhammed-ül emin olan bir Peygamber’in Ümmeti olarak kendimizden başlayarak, güveni yeniden inşa etmek, toplumun her kesimine yerleştirmektir.
Bu vesileyle Kutlu Doğum Haftasını ve idrak etmiş olduğumuz MİRAÇ KANDİLİ’ni kutluyor. İslam Aleminin kurtuluşuna vesile olmasını YÜCE ALLAH’tan niyaz ediyoruz.
YORUMLAR