Meşhur bir söz vardır; önce insanlar binaları inşa eder sonra binalar insanları, diye... İnsanın yaşadığı tabiat ve fiziksel çevre ruh dünyasını, dünyayı algılama biçimini ve davranışlarını doğrudan etkiler. İşte bu ahengin farkında olan geleneğimiz, tabiatı kendisine Allah'ın bir emaneti olarak algılamış, kendisini de tabiatın mütemmim bir cüzü olarak hissetmiştir. Bu hissiyatla evlerini, mescitlerini, hanlarını, hamamlarını inşa etmiştir. Mahremiyet, estetik, işlevsellik mimari ihtiyaçlarını şekillendirmiştir. Eski insanların ihtiyaç olarak gördüğü estetik detayları şu an tamamen yitirmiş durumdayız. Mimarideki estetik kültürümüz tamamen müteahhitlerin insafına kalmış durumda.
Evlerimizin içini ma'mur eden eski levhalardan ise eser kalmadı. Evlerin manevi sigortası olan Ya Hafız ism-i şerifini göremez olduk evlerimizde. Evlerde misafirlere tahsis edilen odalarda abdest için ibrik ve leğen bulundurulur ve kıble duvarına da; "Ey misafir! Kıl namazın, kıble bu canibtedir, / işte leğen, işte ibrik, işte peşkir iptedir." yazılırmış.
Kelime-i Tevhid'in asıldığı evlerin duvarları ile hem İslam kalesi tahkim edilir hem de gönüller Kelime-i Tevhid ile tezyin edilip mutmain bir imana talip olunurmuş. Kapıların üzerinde Ya Fettah yazar her türlü hayır kapılarının müminlere açılması niyaz edilirmiş.
"Kemalike taht-i kelamike" gibi rüştün ve kemalin konuşulan sözde olduğunu anlatan Arapça ifadeler sohbetlerin, muhabbetlerin yapıldığı odalara asılırmış.
"Rızık için çekme gamı nahnü kasemnayı gözet / Kula ilana ne hacet Ganî Mevla'yı gözet" gibi tevekkülü en zarif bir şekilde etamin kumaşların üzerine işleyerek tablo haline getiren o hanımefendiler nerededir şimdi?
Edep yahu! ifadesinin yetiştirdiği insanlara ne kadar da muhtacız şimdi.
İşte dünyayı böyle algılayarak her gününü bayram gibi yaşayan insanlardan bayramları bile bayram gibi yaşayamayan insanlara dönüşmek tehlikesi bizlere bir şeyler ifade etmeli.
Dünyayı Ramazan gibi yaşayıp ahireti bayram gibi yaşamaya niyet edenlere kulak vermeli:
“Bayram yeni elbise giyenler için değildir,
Bayram ancak azaptan emin olanlar içindir.
Bayram süslü bineklere binenler için değildir,
Bayram ancak hataları bırakanlar içindir.
Bayram kıymetli halı döşeyenler için değildir,
Bayram ancak sıratı geçenler içindir.
Bayram dünyanın süsüyle süslenenler için değildir,
Bayram ancak takvayı kendine azık edinenler içindir.
Bayram rengârenk renklere bakanlar için değildir,
Bayram ancak Rahmân’ın cemâline bakanlar içindir.”
Bayramınız mübarek olsun. Allah daha nicelerine ulaşmayı nasib eylesin.
YORUMLAR