Düzce Üniversitesi ile ORKÖY İş Birliğinde Doğa Eğitimi Verildi

Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Eğitim Merkezi (DÜSTIBAM) ile Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü’nün (GÜNDER) iş birliğinde yürütülen “Yenilenebilir Enerji Kaynakları, Sürdürebilirlik, İklim Değişikliği Üzerine Doğa Eğitimi ve Araştırma Projesi Etkinliği”nde farkındalığa ve bilinçli tüketime vurgu yapıldı.

Biyolojik Çeşitlilik, İklim Değişikliği, Yenilenebilir Enerji Kaynakları ve Güneş Enerjisinden Elektrik Üretiminin Kırsal Kalkınmada Rolü Eğitimi’nin (ORKÖY Pv. Projesi) gerçekleştirildiği etkinliğe; Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haldun Müderrisoğlu, Bolu Orman Bölge Müdür Yardımcısı Halis Belen, Düzce Üniversitesi Ormancılık Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Akif Keten, Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Eğitim Merkezi Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy, OGM-ORKÖY Şube Müdürü Kaan Toptan,  Strateji ve Proje Geliştirme Şube Müdürü Yusuf Kurt, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı -  Proje Saha Koordinatörü Murat Morel, özel ve kamu kurumu temsilcileri, öğretim elemanları ve öğrenciler katılım sağladı.

Açılış Konuşmalarında Farkındalığın Artırılmasına ve Bilinçlenmeye Vurgu Yapıldı

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Prof. Dr. Necmi Aksoy, köylerde yürütülen eğitimlerin önemine değinerek oradaki çocukların eğitimine katkı sağlamanın, onların yüzünü güldürmenin önemine değindi.

Konuşmasını yapmak için kürsüye davet edilen Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haldun Müderrisoğlu, gerçekleştirilen projenin önemine vurgu yaparak, Düzce Üniversitesi akademisyenlerinin köydeki minik çocuklara verdikleri eğitimden dolayı duyduğu memnuniyetini dile getirdi. Bu eğitimlerle Dünya’nın nasıl korunacağının anlatıldığını ifade eden Müderrisoğlu, alınan bu eğitimlerin de gündelik hayata yansıması temennisinde bulundu.

Ormanların Sürdürülebilirliğini Sağlamak ve Direncini Artırmak İçin Çalışmalar Sürüyor

Bolu Orman Bölge Müdür Yardımcısı Halis Belen ise yaptığı konuşmasında, 1963-73 yıllarını kapsayan dönemlerde ormanların envanterinin çıkarıldığını, 1976 yılında Türkiye’nin %26’sının ormanlarla kaplıyken, bugün %30’a yaklaştığının altını çizdi. Ormanların sürdürülebilir doğal yaşama katkılarının yanında ülke ekonomisine de önemli katkılarının olduğunu vurgulayan Belen, yapılan çalışmalarla ormanların sürekliliğini ve direncini korumasını sağladıklarını ifade etti. Türkiye’de teknik orman çalışmalarının yanında yılda 500 milyonun üzerinde fidan dikimi olduğun altını çizen Halis Belen, Türkiye’nin orman iyileştirme sıralamasında dünyada 6. sırada yer aldığını söyledi.

Orman köylerinin önemini vurgulayarak sözlerine başlayan Strateji ve Proje Geliştirme Şube Müdürü Yusuf Kurt, ormanların korunabilmesi için köylülerin yerinde kalmasını istediklerini ifade ederek, bunun için projeler ürettiklerini vurguladı.

Konuşmalarını yapmak için kürsüye davet edilen Şube Müdürü Kaan Toptan, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı -  Proje Saha Koordinatörü Murat Morel ve Düzce Üniversitesi Ormancılık Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Akif Keten, doğa eğitimi ve araştırma projesinin önemine değinerek, eğitim verilen köylerdeki çocukların istekli davranışlarından duydukları memnuniyetlerini dile getirdiler.

Bilinçsiz Tüketim Her 5 Saniyede Bir Afrikalı Bir Çocuğun Ölümüne Sebep Oluyor

Gerçekleştirilen açılış konuşmasından sonra Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Uzun, “Biyolojik Çeşitlilik, İklim Değişimi, Yenilenebilir Enerji Kaynakları ve Güneş Enerjisinden Elektrik Üretiminin Kırsal Kalkınmada Rolü Eğitimi” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Sürdürülebilir sağlıklı bir yaşam için doğanın ve biyoçeşitliliğin önemine vurgu yaptı.

Bilinçsiz tüketim ve dünya üzerindeki gelir dağılımındaki dengesizlikten dolayı Afrika kıtasında her 5 saniyede bir çocuk ölümlerinin olduğunun altını çizen Prof. Dr. Osman Uzun, katılımcılara aşırı tüketimden ve lüks yaşamdan uzak durmaları tavsiyesinde bulundu.

Biyolojik çeşitliliğin önemine de değinen Öğretim Üyesi, tüm Avrupa katasında 12.500 açık ve kapalı tohumlu bitki türü varken, sadece Anadolu’da 11.707 takson olduğu bilgisini paylaştı. Bunların yaklaşık %34’ünün endemik bitki olduğunu ifade eden Osman Uzun, bu endemik bitkilerin araştırmalar sonucunda sağlık alanında ya da diğer alanda kullanılması olasılıklarından bahsetti.

Artan sanayileşme sonrasında çevresel sorunların yaşanacağı konusunda uyarıların 1960’larda yapılmaya başlandığına dikkat çeken Prof. Dr. Osman Uzun, kullanılan kimyasalların ekosistem içerisinde insan sağlığında ve bedenindeki olumsuz sonuçlarını örnekler vererek anlattı. Karbon ayak izinin azaltılmasının zorunlu hale geldiğinin altını çizen Prof. Dr. Osman Uzun, farkındalığın artırılması ve bilinçli tüketimin sağlanması isteğiyle sunumunu tamamladı.

Eğitim programı katılımcıların sorularının yanıtlanması ve hatıra fotoğrafı çekimi ile son buldu.